Pages:
Author

Topic: Enflasyon ve Türkiye - page 2. (Read 1097 times)

hero member
Activity: 1484
Merit: 726
June 09, 2023, 02:06:31 PM
#70
Turizm sezonunun açılması dört gözle bekleniyor artık, sağlam döviz girdisi için turizm çok önemli. Şu anki durumda otel doluluk oranları iyi sayılabilir düzeyde rezervasyonları baz alırsak. Umarım beklentinin de üzerinde turist gelir bu yıl.geçen yıl 46 milyar USD civarı olan turizm geliri için bu yılki hedef 56 milyar USD civarı.

Pandeminin bitişiyle birlikte sürekli olarak gelirlerimizin arttığını söyleyebiliriz, turizm bu ülkenin en iyi geçim kaynaklarından birisi halini aldı, artık yıllar önce yapmamız gereken atağı şimdi yapıyoruz diyebiliriz, bu gelirler ile birlikte ülke ekonomisinde ciddi artışlar sağlanıyor, otellerin rezervasyonları sürekli artıyor, bu sene biraz şanssız olduğumuz taraf ise havalar bir türlü daha tam olarak ısınmadığı için sezonu tam göremedik Smiley

Turizm gelirleri ciddi miktarda ama bu geliri yılın 12 ayına da yaymamız gerekiyor. 4-5 aylık dönemde gelen paranın 12 ayda daha fazlasını kazanmamız gerekiyor. Fakat her sene turizm gelirlerine bel bağlamak da yanlış geliyor bana. Sanırım kişi başına düşen milli gelirde orta gelir tuzağını aşamadığımız şey hizmet sektörüne yoğun önem vermemiz. Türkiye'de hizmet sektörü fazla kaliteli olmasa da bir çok ülkeden kat be kat iyidir ama bizi ileriye taşıyacak sektör bu değil maalesef. Bizim daha çok katma değerli ürünlere ve teknoloji ihracına yönelmemiz gerekmektedir.
sr. member
Activity: 1358
Merit: 374
June 09, 2023, 12:58:02 PM
#69
Turizm sezonunun açılması dört gözle bekleniyor artık, sağlam döviz girdisi için turizm çok önemli. Şu anki durumda otel doluluk oranları iyi sayılabilir düzeyde rezervasyonları baz alırsak. Umarım beklentinin de üzerinde turist gelir bu yıl.geçen yıl 46 milyar USD civarı olan turizm geliri için bu yılki hedef 56 milyar USD civarı.

Pandeminin bitişiyle birlikte sürekli olarak gelirlerimizin arttığını söyleyebiliriz, turizm bu ülkenin en iyi geçim kaynaklarından birisi halini aldı, artık yıllar önce yapmamız gereken atağı şimdi yapıyoruz diyebiliriz, bu gelirler ile birlikte ülke ekonomisinde ciddi artışlar sağlanıyor, otellerin rezervasyonları sürekli artıyor, bu sene biraz şanssız olduğumuz taraf ise havalar bir türlü daha tam olarak ısınmadığı için sezonu tam göremedik Smiley
sr. member
Activity: 994
Merit: 316
June 09, 2023, 04:10:33 AM
#68
Turizm sezonunun açılması dört gözle bekleniyor artık, sağlam döviz girdisi için turizm çok önemli. Şu anki durumda otel doluluk oranları iyi sayılabilir düzeyde rezervasyonları baz alırsak. Umarım beklentinin de üzerinde turist gelir bu yıl.geçen yıl 46 milyar USD civarı olan turizm geliri için bu yılki hedef 56 milyar USD civarı.
legendary
Activity: 1358
Merit: 1313
May 23, 2023, 06:09:21 PM
#67

Bankaların normal piyasa şartlarında bu şekilde karar alması normal olur muydu acaba. Şu anki piyasada durumlar zaten hiç normal olmadığı için ne desek yerinde olmuyor. Bu kararların alınmasında izin almaları gereken ya da onları durdurabilecek bir mekanizmaya sahip miyiz. Devlet bankalarına gereken yetkiyi devlet verebiliyor ama özel bankalar için normal şartlarda böyle kararlar alsalar sonuçları ne olurdu. BDDK’da buna ilişkin bir karar var mı bildiğiniz.

Durum aslında şu, normal şartlarda da alabilirler bu kararı çünkü bankanın kendi iç yönetimi veriyor, normal şartlarda  gidip 100 bin TL çekmek istesek bile para olmayınca vermiyor bankalar.
Şuan ciddi bir döviz sıkıntısı mevcut ülkede ortalık kan ağlıyor anlayacağınız, yani buna devlet bile bir şey yapamaz, adamda döviz yoksa ne yapabilir?
İthalatta büyük sıkıntı var, adamlar döviz alamadıkları için hammadde parasını ödeyemiyorlar.
full member
Activity: 616
Merit: 124
May 23, 2023, 05:20:20 PM
#66
En kötüsü dövizin ipini tutup, enflasyona karşı bir şey yapılmaması. 1 yıl önceki dolarla şu anki dolar arasında 2 3 lira fark var. Ama gıda ürünleri 1 yıl öncesine göre 2 3 kat arttı. Türkiye dünyanın en pahalı ülkelerinden biri haline geldi.
full member
Activity: 406
Merit: 188
May 23, 2023, 03:18:21 AM
#65
Enflasyon ve Türkiye demek yerine enflasyon = Türkiye demek çok daha makul olabilir. Türk Lirasının neredeyse 1 dolara eşit olduğu zaman dilimi 2. dünya savaşına denk geliyor. 2. dünya savaşından beri doların da enflasyon karşısında tutunamadığını düşünürseniz alt satırda paylaşacağım bilgi çok daha can alıcı hale geliyor.

Paradan 6 adet sıfırın atılmasını da eklersek bugün 1 USD = 20.500.000 Türk Lirasına eşit. 3 çeyrek asırda dolar karşısında yaşanan değer kaybı ~263 kat. Aynı süreçte doların yaşadığı değer kaybı ~15 kat.

Enteresan olan diğer bir nokta yüksek enflasyon ve çoğu zaman kötü ekonomi yönetimine rağmen hiç bir zaman iflas açıklamamış olmamız.

Vergi varken, vatandaşın üstüne yüklemek varken neden iflas açıklasınlar ki? Koltuğun yüzü sıcak bir de terk etmek istemiyorlar. İflas açıklarlarsa biliyorlar ki istifa etmeleri beklenecek. Koltuk sıcak olduğu için böyle bir topa girmek istemiyorlar. Paranın sıfır atılmasından sonraki süreçte sürekli bir değer kaybından bahsediyoruz. Çok zor zamanlardan geçiyoruz.

Hocam az önce sosyal medyada gezinirken, Ankara'da bankadan USD çekmek isteyen bir müşteriye, çekmek istediği miktarı vermeyeceklerini, sıraya alacaklarını söylediklerini belirttiği bir ifadeye denk geldim. Acaba fake bir tweet mi yoksa bir trol hareketi mi olduğunu başta anlamadım ama sonrasında tweet sahibinin şube ismine kadar vermesi ve alttaki yorumlarda da benzer durumları yaşayanların varlığı gerçekten ürküttü epeyce. Zaten karamsardim ülke ekonomisi için ama şayet mevzu bu hale geldiyse vah vah vah...

Bende ona benzer bir tweet gördüm hocam, 1000 ile 5000 arası dolar verebiliyormuş banka, o da sabah 11'e kadar verebiliyormuş, 11 den sonra döviz işlemi yapmıyormuş bankalar, ne kadar doğru ne kadar yanlış en kısa zamanda ablama sorup öğreneceğim, kendisi yapı kredi de çalışıyor bakalım fake haber mi.



Bankaların normal piyasa şartlarında bu şekilde karar alması normal olur muydu acaba. Şu anki piyasada durumlar zaten hiç normal olmadığı için ne desek yerinde olmuyor. Bu kararların alınmasında izin almaları gereken ya da onları durdurabilecek bir mekanizmaya sahip miyiz. Devlet bankalarına gereken yetkiyi devlet verebiliyor ama özel bankalar için normal şartlarda böyle kararlar alsalar sonuçları ne olurdu. BDDK’da buna ilişkin bir karar var mı bildiğiniz.
legendary
Activity: 1358
Merit: 1313
May 22, 2023, 11:38:25 AM
#64
Enflasyon ve Türkiye demek yerine enflasyon = Türkiye demek çok daha makul olabilir. Türk Lirasının neredeyse 1 dolara eşit olduğu zaman dilimi 2. dünya savaşına denk geliyor. 2. dünya savaşından beri doların da enflasyon karşısında tutunamadığını düşünürseniz alt satırda paylaşacağım bilgi çok daha can alıcı hale geliyor.

Paradan 6 adet sıfırın atılmasını da eklersek bugün 1 USD = 20.500.000 Türk Lirasına eşit. 3 çeyrek asırda dolar karşısında yaşanan değer kaybı ~263 kat. Aynı süreçte doların yaşadığı değer kaybı ~15 kat.

Enteresan olan diğer bir nokta yüksek enflasyon ve çoğu zaman kötü ekonomi yönetimine rağmen hiç bir zaman iflas açıklamamış olmamız.

Vergi varken, vatandaşın üstüne yüklemek varken neden iflas açıklasınlar ki? Koltuğun yüzü sıcak bir de terk etmek istemiyorlar. İflas açıklarlarsa biliyorlar ki istifa etmeleri beklenecek. Koltuk sıcak olduğu için böyle bir topa girmek istemiyorlar. Paranın sıfır atılmasından sonraki süreçte sürekli bir değer kaybından bahsediyoruz. Çok zor zamanlardan geçiyoruz.

Hocam az önce sosyal medyada gezinirken, Ankara'da bankadan USD çekmek isteyen bir müşteriye, çekmek istediği miktarı vermeyeceklerini, sıraya alacaklarını söylediklerini belirttiği bir ifadeye denk geldim. Acaba fake bir tweet mi yoksa bir trol hareketi mi olduğunu başta anlamadım ama sonrasında tweet sahibinin şube ismine kadar vermesi ve alttaki yorumlarda da benzer durumları yaşayanların varlığı gerçekten ürküttü epeyce. Zaten karamsardim ülke ekonomisi için ama şayet mevzu bu hale geldiyse vah vah vah...

Bende ona benzer bir tweet gördüm hocam, 1000 ile 5000 arası dolar verebiliyormuş banka, o da sabah 11'e kadar verebiliyormuş, 11 den sonra döviz işlemi yapmıyormuş bankalar, ne kadar doğru ne kadar yanlış en kısa zamanda ablama sorup öğreneceğim, kendisi yapı kredi de çalışıyor bakalım fake haber mi.

sr. member
Activity: 994
Merit: 316
May 22, 2023, 11:21:23 AM
#63
Enflasyon ve Türkiye demek yerine enflasyon = Türkiye demek çok daha makul olabilir. Türk Lirasının neredeyse 1 dolara eşit olduğu zaman dilimi 2. dünya savaşına denk geliyor. 2. dünya savaşından beri doların da enflasyon karşısında tutunamadığını düşünürseniz alt satırda paylaşacağım bilgi çok daha can alıcı hale geliyor.

Paradan 6 adet sıfırın atılmasını da eklersek bugün 1 USD = 20.500.000 Türk Lirasına eşit. 3 çeyrek asırda dolar karşısında yaşanan değer kaybı ~263 kat. Aynı süreçte doların yaşadığı değer kaybı ~15 kat.

Enteresan olan diğer bir nokta yüksek enflasyon ve çoğu zaman kötü ekonomi yönetimine rağmen hiç bir zaman iflas açıklamamış olmamız.

Vergi varken, vatandaşın üstüne yüklemek varken neden iflas açıklasınlar ki? Koltuğun yüzü sıcak bir de terk etmek istemiyorlar. İflas açıklarlarsa biliyorlar ki istifa etmeleri beklenecek. Koltuk sıcak olduğu için böyle bir topa girmek istemiyorlar. Paranın sıfır atılmasından sonraki süreçte sürekli bir değer kaybından bahsediyoruz. Çok zor zamanlardan geçiyoruz.

Hocam az önce sosyal medyada gezinirken, Ankara'da bankadan USD çekmek isteyen bir müşteriye, çekmek istediği miktarı vermeyeceklerini, sıraya alacaklarını söylediklerini belirttiği bir ifadeye denk geldim. Acaba fake bir tweet mi yoksa bir trol hareketi mi olduğunu başta anlamadım ama sonrasında tweet sahibinin şube ismine kadar vermesi ve alttaki yorumlarda da benzer durumları yaşayanların varlığı gerçekten ürküttü epeyce. Zaten karamsardim ülke ekonomisi için ama şayet mevzu bu hale geldiyse vah vah vah...
hero member
Activity: 1092
Merit: 631
May 20, 2023, 12:28:55 AM
#62
Enflasyon ve Türkiye demek yerine enflasyon = Türkiye demek çok daha makul olabilir. Türk Lirasının neredeyse 1 dolara eşit olduğu zaman dilimi 2. dünya savaşına denk geliyor. 2. dünya savaşından beri doların da enflasyon karşısında tutunamadığını düşünürseniz alt satırda paylaşacağım bilgi çok daha can alıcı hale geliyor.

Paradan 6 adet sıfırın atılmasını da eklersek bugün 1 USD = 20.500.000 Türk Lirasına eşit. 3 çeyrek asırda dolar karşısında yaşanan değer kaybı ~263 kat. Aynı süreçte doların yaşadığı değer kaybı ~15 kat.

Enteresan olan diğer bir nokta yüksek enflasyon ve çoğu zaman kötü ekonomi yönetimine rağmen hiç bir zaman iflas açıklamamış olmamız.

Vergi varken, vatandaşın üstüne yüklemek varken neden iflas açıklasınlar ki? Koltuğun yüzü sıcak bir de terk etmek istemiyorlar. İflas açıklarlarsa biliyorlar ki istifa etmeleri beklenecek. Koltuk sıcak olduğu için böyle bir topa girmek istemiyorlar. Paranın sıfır atılmasından sonraki süreçte sürekli bir değer kaybından bahsediyoruz. Çok zor zamanlardan geçiyoruz.
legendary
Activity: 2352
Merit: 2592
Chancellor on Brink of Second Bailout for Banks
May 15, 2023, 04:16:32 PM
#61
Enflasyon ve Türkiye demek yerine enflasyon = Türkiye demek çok daha makul olabilir. Türk Lirasının neredeyse 1 dolara eşit olduğu zaman dilimi 2. dünya savaşına denk geliyor. 2. dünya savaşından beri doların da enflasyon karşısında tutunamadığını düşünürseniz alt satırda paylaşacağım bilgi çok daha can alıcı hale geliyor.

Paradan 6 adet sıfırın atılmasını da eklersek bugün 1 USD = 20.500.000 Türk Lirasına eşit. 3 çeyrek asırda dolar karşısında yaşanan değer kaybı ~263 kat. Aynı süreçte doların yaşadığı değer kaybı ~15 kat.

Enteresan olan diğer bir nokta yüksek enflasyon ve çoğu zaman kötü ekonomi yönetimine rağmen hiç bir zaman iflas açıklamamış olmamız.
legendary
Activity: 1022
Merit: 1826
May 15, 2023, 10:52:41 AM
#60
Haziran ayından sonra bambaşka bir Türkiye bizi bekliyor olacak.Memur maaşlarının 22 bin türk lirasına çıkacağı bir dönemde enflasyonun ise artık rekor üstüne rekor kırmasını bekliyor olabiliriz.Memur maaşlarının bu denli seçim vaadi olarak zam yapılması tabiki hem Türkiye'nin ekonomik gücünü ortaya koyuyor hem de artacak olan enflasyonun bir bakıma habercisi olacaktır.Temmuz ayında yapılacak zamla birlikte her şeyin fiyatının tekrar zirveye oynayacağı bir döneme girmeye hazırlanmalıyız.Şimdiden kim ne derse desin bazı ürünlerde stok yapılmalı.Görünen köy kılavuz istemez.
sr. member
Activity: 994
Merit: 316
May 12, 2023, 07:31:29 AM
#59
70 Ler ile 90 lar arası yaşadıklarından başka argümanı olmayan bir güruh var maalesef. Evet zor travmalar yaşamışlar kabul ama o dönem para degerliymis ve paranın azlığından kaynaklanan ürüne ulaşım zorluğu varmış. Bakın tüp yag şeker kuyruklarini yaşayanların içinde benim tanıdıklarım da var, ama çoğunluğu tek maaşla evlerini yapmışlar, çocuklarını okutup evlendirmisler, günümüzde çift maaşla bile ev almak hayal, o dönemlerde ülkeyi en uzun süre yöneten üç beş sene yönetmiş, genelde Özal dönemi dışında koalisyon hükümetleri olmuş yonetimde, ama şimdi 21 yıldır aralıksız ülkeyi yöneten ekipler ile o dönemin şartlarıni mukayese edenler için benim çok da söyleyecek bir şeyim kalmadı.
hero member
Activity: 630
Merit: 463
May 11, 2023, 05:01:12 PM
#58
Evimizin arkasında 4 dönümlük fındık bahçesi var, bunun eve yakın 500 metrekarelik kısmını bahçeye çevirdik, fasulyeden domatese, salatalıktan bibere herşey yetişiyor çok şükür. bahçenin kenarında küçük de olsa bir kümesimiz var, yumurta ve tavuk etini de oradan hallediyoruz. Amma velakin ata tohumu dediğimiz hibrit olmayan, yani sezon sonu çekirdeklerini saklayıp, bir sonraki sezonda fide olarak yetiştirilebilen sebzelerin yerini, hibrit diye tabir edilen, genetiği ile oynanmış, sadece o sezonluk sebze fideleri aldığı için, ya da bir kilo tavuk yeminin fiyatı 10 Tl. civarı olduğundan, ne bahçedeki ürünün tadı tuzu oluyor, ne de kümeste üç beş tavuk bakmanın esprisi. Büyükbaş hayvancılıktan hiç anlamam ama anlayıp da yapanlar da eskiye nazaran neredeyse 20 de 1 haneye düştü, çünkü orada da samanın balyesi, kepeğin çuvalı aldı başını gitti. Peki nasıl tersine dönecek bu döngü, insanları tekrar topraklarına, üretim yapmaya döndürerek. Evet çeşitli projeler geliştiriliyor devlet tarafından ama daha kapsamlı, daha ikna edici projeler sunulmalı halka, Bu ülkenin insanları ete de, süte de, sebze meyveye de erişirken zorlanmamalı...

Zorlanmamalı diyoruz ama zorlanıyoruz. Aslında en büyük dertlerimizden birisi bu. Rahmetli siyasetçi mason üstadı Süleyman Demirel’in bir sözü vardı “Boş tencerelerin yıkamayacağı iktidar yoktur” diye. Çok doğru bir söz. Şu anda o döneme çok yakınız ve neden bu kadar pahalı diye sorunca bile soğana ülke mi satacağız gibi naralar duyuyoruz. Soğana ülke satılmaz ama şimdiye kadar olan şeylere ses çıkarmazsak soğanı da bulamayacağız.

Buyrun OECD verilerinde gıda enflasyonu ülkeler göre :



Bir de bu verilerin doğru olmayan, kısılmış veriler olduğunu düşünün durumun kötülüğü o zaman daha net yansıyacaktır.

Bizde ki değiştirilmiş azaltılmış verilere göre bile en yakın ülkenin enflasyonunun iki katı bizdeki enflasyon. Maalesef biz ekonomi olarak OECD ülkelerinin arasından çıktık. Sadece ekonomi değil, hukuk, veya insan hakları gibi bir çok konuda. Maalesef ki üzülerek söylüyorum bizim şu an enflasyonda ve diğer alanlarda ligimizde ki ülkeler Brezilya, Vietnam filan.

Ligimizi de düzelteceğiz, kendimizi de. Sadece biraz zamana ve mantıklı reformlara ihtiyacımız var. Baksanıza ikinci ile aramızda 2 kat fark var. Öncelikle enflasyonda ciddi adımlar atmamız gerekir. Bu enflasyonu tek hane olmasa bile yüzde 10-15 arasına indirmek gerekir ama bu seri para basımıyla ne zaman iner enflasyon o tamamen muamma. Ki seçim vaatlerinde %45 zamlar havada uçuşuyor. Bu zamlar verilirse daha da düşmez enflasyon.
legendary
Activity: 1050
Merit: 1158
May 11, 2023, 04:53:00 PM
#57
Evimizin arkasında 4 dönümlük fındık bahçesi var, bunun eve yakın 500 metrekarelik kısmını bahçeye çevirdik, fasulyeden domatese, salatalıktan bibere herşey yetişiyor çok şükür. bahçenin kenarında küçük de olsa bir kümesimiz var, yumurta ve tavuk etini de oradan hallediyoruz. Amma velakin ata tohumu dediğimiz hibrit olmayan, yani sezon sonu çekirdeklerini saklayıp, bir sonraki sezonda fide olarak yetiştirilebilen sebzelerin yerini, hibrit diye tabir edilen, genetiği ile oynanmış, sadece o sezonluk sebze fideleri aldığı için, ya da bir kilo tavuk yeminin fiyatı 10 Tl. civarı olduğundan, ne bahçedeki ürünün tadı tuzu oluyor, ne de kümeste üç beş tavuk bakmanın esprisi. Büyükbaş hayvancılıktan hiç anlamam ama anlayıp da yapanlar da eskiye nazaran neredeyse 20 de 1 haneye düştü, çünkü orada da samanın balyesi, kepeğin çuvalı aldı başını gitti. Peki nasıl tersine dönecek bu döngü, insanları tekrar topraklarına, üretim yapmaya döndürerek. Evet çeşitli projeler geliştiriliyor devlet tarafından ama daha kapsamlı, daha ikna edici projeler sunulmalı halka, Bu ülkenin insanları ete de, süte de, sebze meyveye de erişirken zorlanmamalı...

Zorlanmamalı diyoruz ama zorlanıyoruz. Aslında en büyük dertlerimizden birisi bu. Rahmetli siyasetçi mason üstadı Süleyman Demirel’in bir sözü vardı “Boş tencerelerin yıkamayacağı iktidar yoktur” diye. Çok doğru bir söz. Şu anda o döneme çok yakınız ve neden bu kadar pahalı diye sorunca bile soğana ülke mi satacağız gibi naralar duyuyoruz. Soğana ülke satılmaz ama şimdiye kadar olan şeylere ses çıkarmazsak soğanı da bulamayacağız.

Buyrun OECD verilerinde gıda enflasyonu ülkeler göre :



Bir de bu verilerin doğru olmayan, kısılmış veriler olduğunu düşünün durumun kötülüğü o zaman daha net yansıyacaktır.

Bizde ki değiştirilmiş azaltılmış verilere göre bile en yakın ülkenin enflasyonunun iki katı bizdeki enflasyon. Maalesef biz ekonomi olarak OECD ülkelerinin arasından çıktık. Sadece ekonomi değil, hukuk, veya insan hakları gibi bir çok konuda. Maalesef ki üzülerek söylüyorum bizim şu an enflasyonda ve diğer alanlarda ligimizde ki ülkeler Brezilya, Vietnam filan.
legendary
Activity: 1358
Merit: 1313
April 27, 2023, 11:01:28 AM
#56
En yakın rakibimizin 2 katı enflasyona sahibiz buradaki verilere göre, gerçek verilere bakılırsa  4 katı falandır heralde.
Valla diyecek hiç bir şey bulamıyorum, bizden kat ve kat kötü ülkelerin enflasyon oranları bizden daha düşük, sözde büyük devletiz, evet görüyoruz büyüklüğü bu oranlarla.
Ağlanacak haldeyiz Sad

Güçlü Türkiye diyoruz da ekonomik olarak güçsüz ve zayıf bir Türkiye’nin coğrafyadaki durumu nasıl olabilir ki?Düşünün biz bölgede her yere kafa tutan bir ülkeyiz ve sadece paramızı değersizleştirerek bile ülke içerisinde bayağı bir tahribata yol açabilirler.İşte bu yüzden artık savaşlar sadece silahla olmuyor.Savaşlar artık ekonomik yönden de oluyor.Bu ekonomik savaşta güçlü durmak istiyorsak, sağlam ve güçlü projeler ile güçlü ekonomi ile ayakta kalırız.Yoksa enflasyona böyle boyun eğmek zorunda kalırız.

Dediğiniz gibi silah savaşları eski de kaldı, artık savaşlar ekonomi ve teknoloji üzerinden yapılıyor, bizde de bu saydıklarımızın ikisi de yeterli düzeyde yok maalesef.
Güçlü politikaların gelmesi şart yoksa sonumuz hiç hayırlı değil, şu ARGE olaylarına da çok büyük destekler verilmeli, kilosunu 5 dolara ihraç ettiğimiz BOR'u geri gramını 5 dolar olarak ihtal ediyoruz.
sr. member
Activity: 1358
Merit: 374
April 26, 2023, 11:09:01 PM
#55


Bu da mart ayındaki tüfe oranlarının dağılımı olmuş, enflasyon ile Türkiye hala bir mücadele halinde, doğal olarak ülkemizde böyle sorunları daha sıkça duyacağımıza eminim, 90 yılları Türkiye’sinde de bu bir sorundu, 80’lerde de, 70’lerde de sorundu, maalesef kronik 50 yıldan fazladır süren bir sorunumuz bu, 50 yıldır adam akıllı ekonomi düzeni yapılsaydı şimdiye çoktan düzelmişti ekonomi,
hero member
Activity: 1092
Merit: 631
April 26, 2023, 09:37:37 PM
#54
Evimizin arkasında 4 dönümlük fındık bahçesi var, bunun eve yakın 500 metrekarelik kısmını bahçeye çevirdik, fasulyeden domatese, salatalıktan bibere herşey yetişiyor çok şükür. bahçenin kenarında küçük de olsa bir kümesimiz var, yumurta ve tavuk etini de oradan hallediyoruz. Amma velakin ata tohumu dediğimiz hibrit olmayan, yani sezon sonu çekirdeklerini saklayıp, bir sonraki sezonda fide olarak yetiştirilebilen sebzelerin yerini, hibrit diye tabir edilen, genetiği ile oynanmış, sadece o sezonluk sebze fideleri aldığı için, ya da bir kilo tavuk yeminin fiyatı 10 Tl. civarı olduğundan, ne bahçedeki ürünün tadı tuzu oluyor, ne de kümeste üç beş tavuk bakmanın esprisi. Büyükbaş hayvancılıktan hiç anlamam ama anlayıp da yapanlar da eskiye nazaran neredeyse 20 de 1 haneye düştü, çünkü orada da samanın balyesi, kepeğin çuvalı aldı başını gitti. Peki nasıl tersine dönecek bu döngü, insanları tekrar topraklarına, üretim yapmaya döndürerek. Evet çeşitli projeler geliştiriliyor devlet tarafından ama daha kapsamlı, daha ikna edici projeler sunulmalı halka, Bu ülkenin insanları ete de, süte de, sebze meyveye de erişirken zorlanmamalı...

Zorlanmamalı diyoruz ama zorlanıyoruz. Aslında en büyük dertlerimizden birisi bu. Rahmetli siyasetçi mason üstadı Süleyman Demirel’in bir sözü vardı “Boş tencerelerin yıkamayacağı iktidar yoktur” diye. Çok doğru bir söz. Şu anda o döneme çok yakınız ve neden bu kadar pahalı diye sorunca bile soğana ülke mi satacağız gibi naralar duyuyoruz. Soğana ülke satılmaz ama şimdiye kadar olan şeylere ses çıkarmazsak soğanı da bulamayacağız.

Buyrun OECD verilerinde gıda enflasyonu ülkeler göre :



Bir de bu verilerin doğru olmayan, kısılmış veriler olduğunu düşünün durumun kötülüğü o zaman daha net yansıyacaktır.

En yakın rakibimizi 2’ye katlamışız gıda enflasyonunda. Bu büyük bir başarı helal olsun buradan söz sahibi kişilere. Bir yumurta 4 tl olmuş, köy yumurtası olsun derseniz tanesi 5 lira oluyor. Bir yumurta kolisinde 30 tane var ve geçmişten beri öyle yumurta almaya alışkın bir millet için konuşursam 1 koli yumurta 150 lira olmuş. Pazara gidiyorsunuz 5 kg domates 100 lira. 2 kg soğan 40-50 lira. Bir de seçemezsin diye de üste çıkıyor pazarcılar. İstediğim olacak çürüğü dayayacağım sana diyor açık açık. Yani yakında gıda ürünleri yerine GORA misali haplarla beslenirsek hiç şaşmayın.
copper member
Activity: 1190
Merit: 925
April 26, 2023, 08:46:02 PM
#53
En yakın rakibimizin 2 katı enflasyona sahibiz buradaki verilere göre, gerçek verilere bakılırsa  4 katı falandır heralde.
Valla diyecek hiç bir şey bulamıyorum, bizden kat ve kat kötü ülkelerin enflasyon oranları bizden daha düşük, sözde büyük devletiz, evet görüyoruz büyüklüğü bu oranlarla.
Ağlanacak haldeyiz Sad

Güçlü Türkiye diyoruz da ekonomik olarak güçsüz ve zayıf bir Türkiye’nin coğrafyadaki durumu nasıl olabilir ki?Düşünün biz bölgede her yere kafa tutan bir ülkeyiz ve sadece paramızı değersizleştirerek bile ülke içerisinde bayağı bir tahribata yol açabilirler.İşte bu yüzden artık savaşlar sadece silahla olmuyor.Savaşlar artık ekonomik yönden de oluyor.Bu ekonomik savaşta güçlü durmak istiyorsak, sağlam ve güçlü projeler ile güçlü ekonomi ile ayakta kalırız.Yoksa enflasyona böyle boyun eğmek zorunda kalırız.
legendary
Activity: 1358
Merit: 1313
April 26, 2023, 05:41:01 PM
#52
En yakın rakibimizin 2 katı enflasyona sahibiz buradaki verilere göre, gerçek verilere bakılırsa  4 katı falandır heralde.
Valla diyecek hiç bir şey bulamıyorum, bizden kat ve kat kötü ülkelerin enflasyon oranları bizden daha düşük, sözde büyük devletiz, evet görüyoruz büyüklüğü bu oranlarla.
Ağlanacak haldeyiz Sad
sr. member
Activity: 994
Merit: 316
April 26, 2023, 04:19:17 AM
#51
Evimizin arkasında 4 dönümlük fındık bahçesi var, bunun eve yakın 500 metrekarelik kısmını bahçeye çevirdik, fasulyeden domatese, salatalıktan bibere herşey yetişiyor çok şükür. bahçenin kenarında küçük de olsa bir kümesimiz var, yumurta ve tavuk etini de oradan hallediyoruz. Amma velakin ata tohumu dediğimiz hibrit olmayan, yani sezon sonu çekirdeklerini saklayıp, bir sonraki sezonda fide olarak yetiştirilebilen sebzelerin yerini, hibrit diye tabir edilen, genetiği ile oynanmış, sadece o sezonluk sebze fideleri aldığı için, ya da bir kilo tavuk yeminin fiyatı 10 Tl. civarı olduğundan, ne bahçedeki ürünün tadı tuzu oluyor, ne de kümeste üç beş tavuk bakmanın esprisi. Büyükbaş hayvancılıktan hiç anlamam ama anlayıp da yapanlar da eskiye nazaran neredeyse 20 de 1 haneye düştü, çünkü orada da samanın balyesi, kepeğin çuvalı aldı başını gitti. Peki nasıl tersine dönecek bu döngü, insanları tekrar topraklarına, üretim yapmaya döndürerek. Evet çeşitli projeler geliştiriliyor devlet tarafından ama daha kapsamlı, daha ikna edici projeler sunulmalı halka, Bu ülkenin insanları ete de, süte de, sebze meyveye de erişirken zorlanmamalı...

Zorlanmamalı diyoruz ama zorlanıyoruz. Aslında en büyük dertlerimizden birisi bu. Rahmetli siyasetçi mason üstadı Süleyman Demirel’in bir sözü vardı “Boş tencerelerin yıkamayacağı iktidar yoktur” diye. Çok doğru bir söz. Şu anda o döneme çok yakınız ve neden bu kadar pahalı diye sorunca bile soğana ülke mi satacağız gibi naralar duyuyoruz. Soğana ülke satılmaz ama şimdiye kadar olan şeylere ses çıkarmazsak soğanı da bulamayacağız.

Buyrun OECD verilerinde gıda enflasyonu ülkeler göre :



Bir de bu verilerin doğru olmayan, kısılmış veriler olduğunu düşünün durumun kötülüğü o zaman daha net yansıyacaktır.

Hocam OECD verileri ile zaten, manzaranın ne kadar vahim olduğunu bir kez daha anlamış olduk. Bizim ülkenin sadece Konya ili yüzölçümü kadar (aşağı yukarı) büyüklükteki Hollanda dünya tarımına yön veriyor, ki Hollanda topraklarının bir kısmı deniz seviyesinin altında, çölün göbeğindeki İsrail dünya tohum üretiminde söz sahibi, bizim ülkemizde her mevsim yaşanırken, her sebze meyveye uygun toprağımız mevcutken, biz tohumu neden israilden alıyoruz, neden hollandanınki kadar tarim ihracatımız olmuyor, ülkenin insanları neden genetiği ile oynanmış sebze meyveler yemek zorunda, elimizde mazisi yüzyıllara dayanan ata tohumları varken üstelik. Bu soruları daha çoook uzatabiliriz ama sanırım biz de boşa kürek çekiyoruz be hocam...
Pages:
Jump to: