doğa kanunlarıyla fazla haşır neşir olanlardan "doğaya müdahale etmeyin" sloganını çok duyarız. hatta bazı avrupa ülkelerinde kuşlara yem vs vermek yasak diye bilyorum
belgesellerde görmüşüzdür, yavru-canlı ölecek ama müdahale edilmez, "ekolojik denge" hassasiyeti
https://medium.com/@birhikayesivar/afrikal%C4%B1-%C3%A7ocuk-akbaba-pulitzer-%C3%B6d%C3%BCl%C3%BC-ya-sonra-kevin-carter-d1d0b100c619bunları duyunca aklıma şu herkesin gördüğü fotoğraf geliyor, işte eleman fotoğrafı çekmiş ama çekip gitmiş, sonra da intihar etmiş vs...
ya kardeşim sokmuşum arzına talebine
biz insanız yau, o zaman doktor da müdahale etmesin hastalara geberek, polis de müdahale etmesin kaos olsun, herşey olacağına varsın!
madem biz insanlar etkisiz elemanız! niye yaşıyoruz? sevgi-saygı-kardeşlik-yardımlaşma olmasın mı?
bazı şeyleri salt akılla açıklayamazsınız, Halil İbrahim sofrası hikayesini bilirsiniz, "bereket" diye br tabir var. ayrıca rızkın Allah'tan olduğuna inanırım, tamam günahkarız ama...bu tür "işte efenim nüfus 500 milyona insin" vs düşünceleri destekleyenler, bu karanlık planları yapanları da gizliden desteklemiş olacaklarını unutmamalı...ne demek nüfus 500 milyona insin? 6-7 milyar adamı gözden çıkarmak bu kadar kolay mı? el insaaaaff
yukarıda da yazdım, bizzat tanıdığım hayatta olan insanlar "ayağımıza çarık bulamazdık giymeye" diyor ama hayat onları öyle yerlere getirmiş ki mercedesler-evler vs....eskiden popülasyon çok daha azdı ama fakirlik daha çoktu, ekonomiler daha küçüktü.
bugünkü bilim ile (bildiğimiz kadarıyla-daha bilmediklerimiz var) üreterek-çalışarak bütün bir insanlık müreffeh yaşayabilir. yeter ki açgözlülük ve hırs gibi duyguların esiri olmayalım.
bir kadın cinayeti olduğunda ya da
bir çocuk öldüğünde hatta
çok yaşlı ama sevilen bir insan dahi öldüğünde hepimiz üzülüyoruz. "milyarlarca insanı nasıl öldürürüz" yerine "nasıl yaşatırız" sorusunu sorarsak buna da çok güzel cevaplar bulacağımıza inanıyorum ki zaten yaşıyor, yaşatan da biz değiliz, öyle bir derdimiz bile yok!
bari insanların kuyusunu kazmayalım...
-------------------------------------------------
Malthus’a göre bu felaketi insan eli ile önlemenin yolu; Sınırlandırılmış nüfus artışı ve doğum kontrolü idi. O zamanlar bugünün doğum kontrol yöntemleri olmadığından dolayı, ona göre evli çiftlerin birbirinden uzak yaşamaları, evlilik yaşını geciktirmek, fakir insanlara yardımın kesilmesi gibi sıradışı tedbirler alınmalı idi. Fakir, kültürsüz insanların daha hızlı üreyeceğini düşünen Malthus’un bu fikirleri sert eleştiriler almıştır.
Felaketi önlemenin bir diğer yolunu doğanın kendisi bulacaktır. Doğal afetler, salgınlar, kaynak savaşları… Bütün bunlar doğanın kendi dengesini arayışıdır. Günümüzde yaşanan Corona salgını, Ortadoğuda yaşanan büyük kaynak savaşları, depremler, afetler bundan sayılabilir. Son on yılda çok fazla kötülük yaşanmasının temelinde bu felaket yatmaktadır. İnsanoğlu geometrik şekilde nüfusunu artırıyor. Artan nüfus doğayı, kaynakları hor kullanıyor. Bütün bunların sonucunda basit bir virüs bile dünyada hızla yayılabiliyor. Depremlerde binlerce insan ölebiliyor. Savaşlarda milyonlar katlediliyor.
Virüs yayılıyor çünkü çok kalabalığız. Depremler can alıyor çünkü yapılarımız sağlam yapılmıyor. Savaşlar yapılıyor çünkü kaynakları ele geçirme, stoklama, sahiplenme dürtümüz var.
Darwin, “türlerin kökeni”nde ve evrim teorisinde Malthus’un görüşlerinden etkilenmiştir. Malthus’un görüşleri aynı zamanda Sosyal Darwinizm’in temelini de oluşturur. Bir doktrin olarak Malthusçuluk’ta, fakirleşmenin sömürüden değil nüfus artışından kaynaklandığını iddia eder.
-doğum kontrolünü "isteyen" uygulamalı, gdo'lu gıda vs üzerinden "büyük planlamalar" yapanların yatacak yeri yok benm nazarımda...
-"evlilik yaşını gecikitrmek"?
-"fakir insanlara yardımın kesilmesi" ve "Fakir, kültürsüz insanların daha hızlı üreyeceği" gibi fikir(!) abidelerini komple çöpe atıyorum. SANA NE? sen misin elalemin planlamacısı!?
----------------------------------------------------------
bitcoin totalde 21 milyon olsa da satoshi olarak bakıldığında 21m X 100m satoshi= 2.1 kattrilyon adete kadar bölünebiliyor
henüz üretilmemiş ve bunun yanında kullanılmayan cüzdanlarda bol miktarda btc olduğu düşünülürse şu anda var olan yaklaşık 1.5 kattrilyon adet satoshi olduğunu söyleyebiliriz. Bir de bunun vadelisi, margini, hede hödösü vs türev ile piyasadaki satoshi adeti, sonsuz olmasa da epeyce yükselmiş vaziyette
...market büyüdükçe bunların değeri de artar...
bir de şu var:
BTC ebedi bir para birimi olmaktan çok belki yeni bir dünya düzenine geçiş amacıyla çıkmış diyebiliriz. belki ileride çok daha farklı ödeme yöntemleri ya da çok daha farklı bir paradigma ile karşılaşabiliriz mesela "ödeme sistemi" yerine istihkak gibi!
--------------------------
neyse daha çok var yazılacak ama kısa keselim...
sürçü lisan ettiysek affola!
not: tartışmak için değil düşüncelerimi yazıyorum, herkese saygım var