Topic: Premier Lig 2021-22 sezonu - page 5. (Read 2492 times)
Bayıla bayıla izlediğim bir maç oldu benim de Manchester City - Liverpool maçı. İki yarıda da güzel performanslar izledik ve temponun aşırı düşmemesi güzel oldu. Tabi son dakikalara doğru Liverpool oyunu sahasında kabul etmeye başlayınca Manchester City o klasik oyununa döndü ama yine de 2-2 sona erdi. Manchester City aslında üçüncü golü de buluyordu ama Sterling çok az bir farkla ofsaytta kalınca gol sayılmadı. Aslında gerçekten iki takımın da birbirini yenebileceği bir maç oldu.
Süper bir maçtı. İki takım da maçı kazanacak pozisyonları yakaladı ama çok fazla net pozisyon kaçırdılar. Manchester City bir puan önde olduğu için beraberlik onlara yetiyordu ama maçı kazanma şansları vardı. Sterling attı ofsayt oldu, Mahrez son dakikada kaçırdı, daha iyi bir tercih yapabilirdi. Dünyanın en iyi liginde dünyanın en iyi iki hocasının çalıştırdığı takımlarla futbolun zirvesini izledik. Şampiyonluk mücadelesi son haftaya kadar sürecek gibi görünüyor.
Güzel maç oldu City Liverpool maçı.
Son dakika da Mahrez topun dibine fazla girmese eğer maçı alacaktı City.
Adamların büyük maçları zevkli geçiyor. Bizim dünya derbisi ( kavga dövüş geçer)
Son dakika da Mahrez topun dibine fazla girmese eğer maçı alacaktı City.
Adamların büyük maçları zevkli geçiyor. Bizim dünya derbisi ( kavga dövüş geçer)
Premier Lig'de haftanın maçı başladı. Şampiyonluk için çekişen iki takımdan lider Manchester City evinde maça çok hızlı başladı. İlk dakikalarda Sterling karşı karşıya pozisyonu harcadı ama ardından Kevin de Bruyne golü attı ve City erkenden öne geçti. Maçı City kazanırsa puan farkı dörde çıkacak. Liverpool beş maç üst üste gol yemeden tamamlamıştı ama bu sefer çok erken gol yiyerek geriye düştüler. Bakalım Klopp maçı çevirecek hamleleri yapabilecek mi?
İlk on dakikada City dominasyonu vardı ama yavaş yavaş Liverpool gelmeye başlıyor. 12. dakikada Jota beraberlik golünü kaydetti.
İlk on dakikada City dominasyonu vardı ama yavaş yavaş Liverpool gelmeye başlıyor. 12. dakikada Jota beraberlik golünü kaydetti.
Bugün gerçekten ilginç şeyler oluyor ligde. İlk olarak Everton deplasmanında Manchester United hiç de fena olmayan bir performans ortaya koymasına rağmen maçı 1-0 kaybetti. Açıkçası bu hafta Manchester United'ın kazanmasını beklerdim çünkü hem kötü gidişata bir son verirlerdi hem de Everton kötü durumdaydı yani. Arsenal da hiç beklenmeyen bir sonuç aldı bugün. Tottenham ile dördüncülük savaşı verirken Brighton gibi amaçsız bir takıma evinde 2-1 yenildi. Tottenham da bu ikramı geri çevirmeyip Aston Villa'yı deplasmanda 4-0 skor ile darmadağın etti. Son hat-trick yaparken Kane de 2 asiste sahipti. Bu ikili bu aralar mükemmel oynuyor gerçekten.
Önce Manchester United Everton'a yenildi, ardından Arsenal Brighton'a. Sanki takımların hiçbiri dördüncü olmak istemiyormuş gibi birbirlerine ikram ediyorlar. Tottenham bu ikramı geri çevirmeyecek gibi, şimdilik iyi gidiyorlar. Aston Villa karşısında golü erken buldular, ikinci yarının başında ikiyi de atıp rahatladılar. Maç böyle biterse Tottenham dördüncü sıraya geçiyor. Günün sürpriz sonucu ise Chelsea'den geldi. İlk yarıdan Southampton'a dört gol attılar ve maçı 6-0 kazandılar. Southampton tam toparlayıp üst sıralara doğru çıkmışken üst üste yenilgiler almaya başladılar. Yine de düşme hattından uzak, rahat bir konumdalar.
Tottenham eğer en az iki farkla kazanmayı başarırsa Arsenal'den dördüncülüğü alacak.
Bu konuda pek sıkıntı olduğunu sanmıyorum. Arsenal yarın Crystal Palace'ı geçtiği takdirde puan farkı yine üç oluyor ve Arsenal'in hala Spurs'e göre bir maçı eksik kalıyor. Asıl rakip Chelsea ve asıl hedef ligi üçüncü sırada bitirmek. Önümüzdeki fikstüre bakılırsa Chelsea karşılaşmasına kadar Arsenal orta sıra takımlarla oynayıp seri galibiyetler alarak hanesine dokuz puan ekleyebilir. Bu durumda Stamford Bridge'e çok avantajlı şekilde çıkarlar. Tabi önce yarınki maçı kazanmalılar. Crystal Palace geçen hafta City'ye çelme takmıştı.
Aynı fikirdeyim. Tottenham gerçekten harika bir galibiyet aldı rakibini 5-1 gibi büyük bir skorla devirerek. Ama onlar da Arsenal tehlikesinin farkındalar şu an. Crystal Palace Arsenal için zor bir rakip değil. Manchester City'e karşı direnip 1 puan almışlardı evet ama çok şansaydı yani. Arsenal aynı şansı vermez bence onlara. Ben Arsenal'in net bir skorla galip gelmesini ve sırasını geri almasını bekliyorum. Bu arada bugün Tottenham'ın performansını aşırı beğendiğimi de ekleyeyim. Conte'nin Tottenham'ını izlemek büyük keyif.
Tottenham eğer en az iki farkla kazanmayı başarırsa Arsenal'den dördüncülüğü alacak.
Bu konuda pek sıkıntı olduğunu sanmıyorum. Arsenal yarın Crystal Palace'ı geçtiği takdirde puan farkı yine üç oluyor ve Arsenal'in hala Spurs'e göre bir maçı eksik kalıyor. Asıl rakip Chelsea ve asıl hedef ligi üçüncü sırada bitirmek. Önümüzdeki fikstüre bakılırsa Chelsea karşılaşmasına kadar Arsenal orta sıra takımlarla oynayıp seri galibiyetler alarak hanesine dokuz puan ekleyebilir. Bu durumda Stamford Bridge'e çok avantajlı şekilde çıkarlar. Tabi önce yarınki maçı kazanmalılar. Crystal Palace geçen hafta City'ye çelme takmıştı.
Tottenham - Newcastle maçının ilk yarısı 1-1 sonuçlanmıştı ama Tottenham yine de maçı domine ediyordu. İkinci yarıya iyice vites artırarak başladılar ve 4-1 gibi bir skorla maçı önde götürüyorlar şu an. Sadece on beş dakika içerisinde üç gol birden bulmayı başararak takdiri sonuna kadar hak ettiler diye düşünüyorum. Son ve Kane bugün yine harika iş yapmaya devam ediyorlar. Ama Doherty'nin de çok iyi oynadığına değinmeliyim. 1 gol 1 asist ile çok iyi götürüyor maçı. Tottenham eğer en az iki farkla kazanmayı başarırsa Arsenal'den dördüncülüğü alacak.
Kane ile Son ikilisi önderliğinde Spurs yine makine gibi işliyor. Geriye düştükleri halde çok hızlı cevap verip ilk yarıyı berabere kapattılar, ikinci yarı ise şova başladılar. Kane'in asistinde Doherty'nin golüyle öne geçtikten sonra birçok pozisyon yakaladılar ve bir anda farkı üçe çıkardılar. Newcastle daha fazla risk alıp arkada açıklar bırakıyor, Tottenham da bunları çok iyi değerlendiriyor. Açık alan oyununda ne kadar etkili olduklarını attıkları kontratak golleriyle gösterdiler. Spurs ilk dört ısrarını sürdürüyor.
Chelsea - Brentford maçında gerçekten ne oldu öyle ya? Chelsea bir an rotasyona gitti sandım ama kadro da tamdı yani. Merak edip maçın geniş özetine baktım da Chelsea açısından çok garip bir maç olmuş. Brentford rüyasında anca alabileceği skoru almayı başardı bir şekilde. Deplasmanda böyle bir Chelsea'yi 4-1 yenebilmek ligdeki çoğu takım için hayal şu an normalde. Acaba akıllar Şampiyonlar Ligi'ne çok mu kaydı da koptular bu maçtan anlamadım. Ligde güzel bir galibiyet serisine sahiplerdi ama kötü bir şekilde sonlandı.
Haftanın sürprizi Chelsea maçında yaşandı. Evinde oynayan Chelsea öne geçtiği maçta Brentford'dan ikinci yarıda dört gol birden yedi ve şok bir mağlubiyet aldı. Eriksen futbola döndükten sonra dördüncü maçında ilk golünü atmış oldu. İki gol atan Alman Janelt maçın yıldızıydı. Bu sonuçla Chelsea üçüncülük mücadelesinde büyük darbe almış oldu.
Lider Manchester City erken bulduğu gollerle Burnley karşısında rahat bir galibiyet aldı. Maçta 25. dakikadan sonra gol olmaması üst oynayanları üzmüştür. Son bölümde direkten dönen bir şut vardı. Burnley maçta hiç varlık gösteremedi. Üst oynamak yerine handikaplı City galibiyetine oynamak daha mantıklıydı.
Lider Manchester City erken bulduğu gollerle Burnley karşısında rahat bir galibiyet aldı. Maçta 25. dakikadan sonra gol olmaması üst oynayanları üzmüştür. Son bölümde direkten dönen bir şut vardı. Burnley maçta hiç varlık gösteremedi. Üst oynamak yerine handikaplı City galibiyetine oynamak daha mantıklıydı.
Manchester United'ın Bruno Fernandes ile sözleşme uzatmasına sevindim. Çünkü kendisi son yıllarda takıma en büyük emeği geçmiş futbolculardan birisi. Geçen sezon kesinlikle takımın en iyisiydi çünkü adeta bir gol makinesiydi. Bu sezon Ronaldo'nun gelmesiyle birlikte performansına gölge düştü biraz ve yeterince iyi oynayamadı. Son günlerde performans artışı görüyoruz ve bu güzel tabi. Ronaldo'nun takımdaki geleceğinin çok uzun olduğunu düşünmüyorum o yüzden Bruno Fernandes'in takımda tutulması uzun vadede iyi olur.
Manchester United başarılı orta saha oyuncusu Bruno Fernandes ile sözleşme yeniledi. Fernandes 2020 Ocak ayında Sporting'den 63 milyon Euro karşılığı transfer edilmişti. Gitgide artan performansıyla tüm elit takımların gözdesiydi ancak ManU yeni sözleşme ile olası transfer kapılarını kapattı. Fernandes bu sezon ligde dokuz gol altı asist ile oynuyor. Portekiz milli takımında gösterdiği performansla da ülkesinin Dünya Kupası'na gitmesinde çok büyük katkısı olmuştu.
Ben de liglerin kaldığı yerden devam etmesini iple çekiyorum valla. Hele ki Premier Lig için iyice sabırsızlanıyorum çünkü şampiyonluk yarışı son gaz devam ediyor şu an. Manchester City, Liverpool'un sadece 1 puan önünde liderliğini devam ettiriyor ama son zamanlarda Liverpool biraz daha iyi bir görüntü veriyor. Zaten Manchester City'nin açıklarını iyi değerlendirerek bu kadar küçük bir fark yakaladı. Bu saatten sonra da ligin sonuna kadar ikisinden birisinin farkı çok açarak şampiyon olacağına ihtimal bile vermem.
Şu gereksiz milli maç arası bitse de bir an önce lig heyecanına dönsek çok güzel olacak. Arsenal'i yeniden ilk dörtte görmek çok güzel. Son yedi maçta altı kez kazanıp sadece Liverpool'a kaybettiler, onda da oyun olarak iyilerdi. Şimdi önlerinden rahat sayılabilecek üç maç var. Buradan dokuz puan çıkarsa muhtemelen Chelsea ile üçüncülük maçına çıkacaklar. Yıllar sonra Arsenal'in bu kadar yüksek sırada olması heyecan verici. Üstelik sezona üç mağlubiyet ile başlayıp Arteta konusunda şüpheler duyulurken böyle bir geri dönüş yaptılar.
Tottenham - West Ham maçı aslında o kadar da bol pozisyonlu bir maç değil malesef. Ama yine de şu ana kadar 3 gol izlememiz büyük bir şans bizim için. Tottenham hala 2-1 üstünlüğünü sürdürüyor. Manchester United yenilgisi sonrası bu maçı kazanmaya oldukça odaklanmış gibi duruyorlar. Son harika bir maç geçiriyor. 1 gol ve 1 asisti bulunuyor şu an. Tottenham eğer skoru 3-1'e getimeyi başarırsa bence West Ham'ın umutları iyice sönecektir. Tottenham'ın kazanmasını isterim bu maçı açıkçası.
Bugün Tottenham ve Westham United maçı var iki takım da beşinciliğe yerleşmeye çalışıyor ve sağlam bir maç olacaktır favori takım Tottenham gibi görünse de bu tür maçlarda top yuvarlaktır deyimi geçerli olabiliyor ve kazanan taraf belli olmayabiliyor (: Tottenham önceki maçlarda daha bir yükselişte gibi Westham ise puan kaybetmeye meyilli bu yüzden ben de Tottenham'ın kazanan taraf olacağını düşünüyorum 
Bugün yalnızca bir maç oynandı ligde. Aston Villa evinde Arsenal'i ağırladı. Bu maçta sağlam bir rekabet görmeyi umuyordum ama Arsenal maçı domine ederek harika bir işe imza attı. Maçı da 1-0 kazanabildiler. Aslında daha farklı da kazanabilirlerdi ama fazlasıyla fırsat harcadılar. Düzgün bir forvetlerinin olmayışının da bunda payı büyük oluyor. Ama Arsenal yine de çok büyük işler başarıyor ve ilk 4 için harika bir savaş veriyor. Benim 4. sıra için favorim onlar zaten şu an. Manchester United hiç de güvenilir bir görüntü vermiyor.
Dün efsanevi bir maç izlemiştik, Wolves karşısında iki gol geriden gelip uzatmada attıkları golle üst üste ikinci maçını kazandı Leeds United ve ligde kalmak için büyük bir adım attılar. Bugün de seyir zevki yüksek bir maç vardı. Arsenal tek golle kazandı. Aston Villa hücumda pek etkinlik sağlayamadı. Arsenal sağlam savunmasıyla yine bir maçı gol yemeden tamamladı. İlk yarıda Bukayo Saka'nın attığı golle üç puanı aldılar. Arsenal şimdi dördüncü sırada daha sağlam duruyor ve gözünü üçüncülüğe dikmiş durumda. Uzun bir aradan sonra yeniden Şampiyonlar Ligi'ne katılmaya çok yakınlar.
Jump to: