Topic: Toplu Taşıma Araçlarında Yaşadıklarınız - page 4. (Read 1108 times)
Metrobuse her bindigimde kendimi kirletilmis hissediyorum 😂😂😂
Üniversite de okurken başıma gelmişti bir şey. Bir gün akşam yurduma giderken dolmuşa bindim. Oturacak yer yoktu ve şoförde arkaya doğru ileleyin diye bağırdı. Arka dörtlüde 4 tane kız oturuyordu. Ve dörtlü koltuğun önünde 1 tane tekli ve bir tane 2'li koltuk vardı ben arasına girmek zorunda kaldım. Ve o koltuklarda da kızlar vardı. Yani 7 kız arasında kaldım. 
Neyse konuya geleyim.. Otobüsün tıklım tıklım olduğu bir an vardı.. Herkesin bir yeri bir başkasıyla temas halinde. bir anda arkadan kalçama biri dokundu. Kafamı çevirdim sanki hiçbir şey yokmuş gibi duruyolardı. Bende kızlar var arkamda diye rahattım güya Kızlar tam fordçu çıktı . Durup durup biri elliyordu arkamdan ve artık dayanamadım bağırdım.. "Yeter be kızlar ellenmedik yerimş bırakmadınız" dedim. Ama içimden gülüyorum Herkes bir anda dönüp bakmaya başladı. Ama ben hala kzılara söyleniyorum. Nasıl utandılar anlatamam size hepsi kıpkırmızı oldu. Kış zamanıydı da. hepsi inecekleri yerden birkaç durak önce indi.. Rezil oldular
Neyse konuya geleyim.. Otobüsün tıklım tıklım olduğu bir an vardı.. Herkesin bir yeri bir başkasıyla temas halinde. bir anda arkadan kalçama biri dokundu. Kafamı çevirdim sanki hiçbir şey yokmuş gibi duruyolardı. Bende kızlar var arkamda diye rahattım güya Kızlar tam fordçu çıktı . Durup durup biri elliyordu arkamdan ve artık dayanamadım bağırdım.. "Yeter be kızlar ellenmedik yerimş bırakmadınız" dedim. Ama içimden gülüyorum Herkes bir anda dönüp bakmaya başladı. Ama ben hala kzılara söyleniyorum. Nasıl utandılar anlatamam size hepsi kıpkırmızı oldu. Kış zamanıydı da. hepsi inecekleri yerden birkaç durak önce indi.. Rezil oldular
bir gün bende uzun bir seyyahattteydim yol aşşağı yukarı 12 saat sürüyordu. yolculuk esnasındada genel olarak pek uyuyabildigim söylenemez. neyse bir kitap almıştım yolda okurum diye. otobüs hareket etti kitap okumaya başladım yan koltuğum boştu. 1.5 saat sonra yan koltuğun sahibi araca bindi. oturdu yanıma yaşlı bir adamdı. neyse aradan 10 dakika geçti ben kitap okumaya devam ederken kalkti ve ışığı kapattı. kendi tarafını değil benim tarafımı kapatmıştı. bende tuttum geri açtım. o yine kalkıp tekrar kapattı. ben yine açtım 1-2 dakika sonra tam kapatıyordu ki elinden tuttum. neden sormadan böyle bir şey yapıyorsun dedim. rica etsen kapatırdım ama böyle bir şeyden sonra yolculuk boyunca acık olacak dedim. itirazin varsa mola yerinde konuşalım dedim ve inatla o ışığı açık tuttum yol boyunca
ve inatla o ışığı açık tuttum yol boyunca 
Günlük hayatımızda toplu taşımayı yoğun olarak kullanmaktayız ve bu da insanlarla beraber seyahat etmeyi bilmeyi , görgü kurallarına uymamızı gerektirir .
Sizin bu konuda ne düşünüyorsunuz ? Başınızdan geçen sinirlendiğiniz ya da çok eğlendiğiniz böyle bir yolculuk var mı ? Hikayeleri bekliyorum
Sizin bu konuda ne düşünüyorsunuz ? Başınızdan geçen sinirlendiğiniz ya da çok eğlendiğiniz böyle bir yolculuk var mı ? Hikayeleri bekliyorum
Benim başıma toplu taşımada çok olaylar gelmişti fakat en kötüsü 24 saatlik bir otobüs yolculuğunda gerçekleşti. Ege bölgesinden doğu anadolu bölgesine seyahat ederken yaşadıklarımı tarif edecek bir kelime bulamıyorum. Yumurta kokusu mu ararsın, saçma sapan müziklere 24 saat katlanmak zorunda olmamı mı ararsın . En kötüsü de Erzurum'dan Ağrı'ya kadar keçilerle seyahat etmekti.
Bir iki kez şiddetli kavgaya şahit oldum bunları saymazsak gayet sıradan geçiyor. Ayırca şöförün sürekli olarak boş gördüğü alanı ciddi merak ediyorum.
Ter kokusu ve havasızlık beni çok etkiliyor. Hava ne kadar soğuk olursa olsun toplu taşıma araçlarının içi çok sıcak ve havasız oluyor. Onun dışında çok olumsuz bir durumla karşılaşmadım.
Dersten çıktım aşırı yorgunum. otobüs sırasına girdim. uyuklaya uyuklaya sıranın bana gelmesini bekliyorum. sıra geldi dedim otobüs dolu diğer otobüse bineyim oturarak giderim trafik var zaten eve varmam benim 1 saati bulur. neyse arkasından bir otobüs daha geldi. bindim oturdum cam kenarında bi koltuğa kafayı koydum sızmışım zaten o anda. kış vakti hava kararmış bile.
bi ara gözümü bi açtım laan durağı kaçırmışım. uykulu gözlerle açık kapıdan aşağı atladım. sonra bi baktım ki uyku sersemliğiyle benzetmişim daha yolun yarısına bile gelmemişiz. zaten ben koltuktan kalktığım gibi zıplamış kızın teki hemen oturmuş. neyse o hızlı geri bindim otobüse.
o anda kızla göz göze geldik ben mallığımdan dolayı üzgün güzelim koltuğu kaptırdık. kız da pis pis gülüyor.
uykulu olmasam ben o boşlukla otobüse falan binmezdim ne rezil olacağım elaleme
bi ara gözümü bi açtım laan durağı kaçırmışım. uykulu gözlerle açık kapıdan aşağı atladım. sonra bi baktım ki uyku sersemliğiyle benzetmişim daha yolun yarısına bile gelmemişiz. zaten ben koltuktan kalktığım gibi zıplamış kızın teki hemen oturmuş. neyse o hızlı geri bindim otobüse.
o anda kızla göz göze geldik ben mallığımdan dolayı üzgün güzelim koltuğu kaptırdık. kız da pis pis gülüyor.
uykulu olmasam ben o boşlukla otobüse falan binmezdim ne rezil olacağım elaleme
Bir kaç sene önce metrobüse binen 85 yaşlarında bir kadına yardım etmek amacıyla elimi uzatıp "buyur teyzecim yardım edeyim ben sana" dedikten sonra kadının arkasından gelen diğer bir kadın elimi uzatmamla çantasını kafama doğru bir vurdu! Dokunma sakın diye bağırarak sanki bir sapığı kovarmışçasına davrandı resmen bana. Kızıymış anladığım kadarıyla yaşlı kadının, onun da yaşı 60 civarlarındaydı. Neyseki etrafımızdaki insanlar kötü bir niyetimin olmadığını anladı da olay fazla büyümeden bitti. Ama tabi ben neye uğradığımı şaşırdım, örümcek kafalı insanlardan iyice nefret ettim bu olaydan sonra!
Biraz klasik ve çoğumuzun başına gelen bir olay . O zamanlar lise 1 e falan gidiyorum . Telefonum mp3ü bile desteklemiyor . 10 tl gibi bir fiyata aldığım mp3'üm vardı içine de fazla müzik atamamıştım . Sanırım müzik azer bülbülden duygularım tarzı bir müzikti . Sabahın verdiği mahmurlukla bende hiç yooktan ses olsun diyerekten açtım koydum cebe atladım metroya . Zaten yarı uyur pozisyondayım bir de sesi dışarı vermesin mi amk . bende dalmışım sabah sabah . Farkettiğimde şarkı 2:27'de miydi neydi . o rezilliği farkedince hemen sıradaki istasyonda inmiştim
aklıma gelince sürekli güldüğüm bir olay 40 50 yaşlarında dayı beni şoför koltuğunyla arka koltuğun arasına sıkıştırmıştı, 15 dakika boyunca bana fortladı hayvan yüzümü dönmeye çalıştım dönemedim o kadar kalabalıktı otobüs
Geçmiş olsun hocam maalesef ülkemizde bu tarz durumlar çok fazla yaşanmaya başladı artık.Keşke olmasa.
şehir içi minibüsünde öndeki adamın kafasına kusupta keline salatalıkları yapıştırdığım anı hiç unutmuyorum sanırım hayatımın en büyük rezilliğiydi 
aklıma gelince sürekli güldüğüm bir olay 40 50 yaşlarında dayı beni şoför koltuğunyla arka koltuğun arasına sıkıştırmıştı, 15 dakika boyunca bana fortladı hayvan yüzümü dönmeye çalıştım dönemedim o kadar kalabalıktı otobüs
çok fazla kez insanların kartlarında para kalmadığında diğer kişilerin ona daha bir şey rica etmeden direk bastığıyla karşılaştım ve kendim de hiç düşünmeden bastım yani sonuçta hepimizin başına gelebilecek bir şey bence Türk halkının en güzel yanlarından biri de bu yardımlaşmacı paylaşımcı olması. benim çok fazla anım olmadı toplu taşımada ama en sevdiğim anlar o anlardır herhalde
Benim en fazla sinirlendiğim olay dolmuşta ilk durakta 4. dolmuşa oturmak için bindikten sonra ayakta 3 tane yolcu alması daha sonra o yolculardan birinin kolunu resmen ağzımın içine sokması yani be adam dolmuş boş ayakta 3 kişi var dolu olsa tamam derim insanlık hali derim ama yani ya bir sonraki dolmuşu bekleyeceksin yaşın başın da genç zaten ne diye kolunu ağzıma sokuyorsun az öteden tutun değil mi ama.
Bir çok şehirde bir çok toplu taşıma aracına bindim Vapur olsun Dolmuş olsun Deniz otobüsü olsun Taksi&Dolmuş olsun çoğunda ufak tefek anılarım olmuştur ama en güzellerinden biri bir keresinde Beşiktaş vapurunda iken taraftarlarıyla karşılaşmıştım ve açık kısımda otururken davullarla darbukalarla çok güzel eğleniyorlardı bir zaman sonra herkese beste yapmaya başlamışlardı güzel kız seni de maça götürelim mi diye bir beste ile karşı karşıya kalmıştım çok hoşuma gitmişti kesinlikle bir sarkıntılık yoktu gayet iyi insanlardı hepsi yüzlerinden okunuyordu uçağıma 2 3 saat kalmıştı ve bir kaç ufak işim daha kalmıştı o yüzden maalesef gidememiştim . Beşiktaş'lı olmamama rağmen gerçekten bana yaşattıkları bu güzel duygu için hepsine saygı duyuyorum Teşekkürler çArşı
bir keresinde metrobüste kısa saçlı sarışın bir kızla bakıştık dedim herhalde oldu bu iş ben öğle derken bir iki durak sonra yanına ufak 15,16 yaşlarında sarışın bi çocuk geldi dedim herhalde kardeşi çünkü kızda sarışın çocukta sarışın neyse kızla bakışıyoz hala bi baktım ufaklık bana sinirli sinirli bakıyo sonradan aşkım şöyle geç istersen dedi işte o an anladım lezbiyenlermiş başımdan aşağıya kaynarsular döküldü 
toplu taşıma araçlarında yiyişen çiftlere ayar oluyorum ya kardeşim yiyişin yiyişmeyin demiyorum da niye show yapıp toplu taşıma aracında sevişiyosunuz onu anlamadım.
Yabancısı olduğum ve alışmaya başladığım yeni bir şehirde yanlış otobüse binmek gibi deneyim yaşamıştım.
İlginç bir olay olarak aklıma birşey gelmiyor fakat bir keresinde İstanbul - Ankara otobüsünde daha yola çıkalı 1 saat bile olmadan arkamdaki velet bayaa bayaa kusmuştu . Benim de altıma doğru gelmişti ayakkabıma falan sıçramıştı 
Bütün yol onun kokusunu çektim lanet ettim en sonunda gittim muavin koltuğuna oturdum . Bütün otobüs o çocuğa sövüyordu . Temizle temizle , parfüm sık ne yapsan çıkmadı o lanet koku . Burdan o çocuğun amına koyım
Bütün yol onun kokusunu çektim lanet ettim en sonunda gittim muavin koltuğuna oturdum . Bütün otobüs o çocuğa sövüyordu . Temizle temizle , parfüm sık ne yapsan çıkmadı o lanet koku . Burdan o çocuğun amına koyım 
Üniversite de saçlarım in uzun olduğu dönemde saclarim belediye otobüsün un arka kapisina sıkışmış ti, utancimdan ses de cikaramadim bir sonraki durağa kadar o şekilde gitmek zorunda kalmistim
Kimden utandığını anlamadım ama ilginç olmuş, geçmiş olsun.
Yıllardır kullanıyorum, ben de şimdiye kadar ilginç bir olaya denk gelmedim. Sanki her metro, her otobüs birbirinin aynısı gibi. Artık o kadar sıkıcı oldu ki ne çevredekilere bakıyorum, ne dışarıya bakıyorum. Favori birkaç yerim var, oraya geçip kitabımı okuyorum, bazen de gözlerimi kapatıp podcast dinliyorum.
Yalnız podcast dinlemek ilginç olaylara yol açabiliyor, komik birkaç İngilizi takip ediyorum. Sabah 7 de, herkes uykulu bir vaziyette giderken eğlenceli sohbetlere dayanamayıp güldüğüm çok oluyor, millet garip garip bakıyor sürekli. Ama zaten insanlar gülmesen de bakıyor. Sürekli gözler radar gibi çevreyi, gelen gideni tarıyor. Okuduğum kitabı okumaya çalışana falan çok denk geliyorum.
Jump to: