Enpara sözleşmesinde neler var bu duruma ilişkin bilgi veriliyor mu. Belki enpara'ya has bir durumdur ama eğer değilse kaygılanmamız için sebebimiz olabilir. Kara para aklama gibi yasa dışı şeylerin önüne geçmeye çalışmak adına belki kendilerince bir tedbir almak istemişlerdir veya sürekli yapılan işlemlerden risk görerek başlarına iş açmak istememiş olabilirler.
Bu Finansbank denen oluşumun ne olduğunu zaten herkes biliyor. Önce NBG ( National Bank of Greece) denen Yunan bankasına satıldı, sonrasında Yunanistan'daki ekonomik kriz ardından QNB (Qatar National Bank) isimli kuruluşa satıldı. Finans çevrelerinde bu kadar sık el değiştiren kuruluşlar için başka terimler kullanılır da ben şimdi burada söylemeyeyim.
Enpara ilk kurulduğunda hedef kitlesi kimlerdi? Öğrenciler, gençler, internet ile haşır neşir olan zamanının değerini bilen enerjik ve kıpır kıpır insanlar. Reklam kampanyaları bile bu hedef kitleyi etkilemek yönündeydi. Yaptıkları kampanyalar da interneti çok iyi kullanan kişilere yönelik bir cazibe yaratıyordu (yemeksepeti, steam, spotify kampanyaları gibi). Sektördeki bu açığı çok iyi değerlendirerek çok fazla insana ulaştılar ve ciddi bir hayran kitlesi de yakaladılar. Ta ki sahneye Katarlılar çıkana kadar. Dikkat ederseniz banka katarlıların eline geçtikten sonra mevcut kampanyalarını belli şartlara bağlamaya başladılar. Enpara'nın müşteri kitlesi üzerindeki bu değişimini aslında ekşisözlük üzerindeki girileri kronolojik olarak okursanız daha iyi anlayabilirsiniz. Belli ki bu banka artık stratejilerini farklılaştırmaya başladı. Oluşturduğu bu yeni pazarı görmezden gelecek kadar farklı hedefleri ve stratejileri var demek ki; bilemeyiz. Özetle, bir banka eğer hedef kitlesini değiştiriyorsa bu aksiyonun arkasındaki sebepleri de sorgulamak gerekir diye düşünüyorum.
Biraz komplo teorisi yapalım. Malum Katar Emirliği denen kukla ülke bu gün uluslararası camiada özellikle radikal islamcı gruplara verdiği finansal destekler nedeniyle izole edilmiş durumda. Bu ithamlar arasında IŞİD tarafından rehin alınmış Katarlı iş adamlarını kurtarmak için fidye olarak verilen milyarlarca dolardan bahsediyoruz. Bunun bir senaryo gereği olup olmadığını kimse bilemez. Ortada olan somut gerçek, Katar Emirliğinin IŞİD hesaplarına milyarlarca dolar transfer ettiği. Benim tahminim QNB grubunun şu anda didik didik edildiği yönünde. En ufak bir şüpheli işlemde dahi tepesine uluslararası platformda binmek için bekliyorlar. Bu risk nedeniyle de "banka politikası" sıkılaştırılmış olabilir. Bir önceki yazımda bahsetmiş olduğum kum havuzu da işte bu. Kendi mikrofinansal çevresinde hapsedilmiş durumda olabilir.
Yaşadığım bu olumsuzlukta benim de ihmalim var. Bu tür bir para transferi sürekli gerçekleştirdiğim bir işlem değil. Geçimimi bu yolla sağlamıyorum. QNB Finansbank nezdindeki belli bir seviyede bulunan müşteri portföyündeki kredibileteme güvenerek böyle bir işlem yapma gafletinde bulundum. Gaflet diyorum çünkü kripto para borsalarında işlem yapan kişilerin konvansiyonel finansçılardan daha uyanık olamaları gerektiğini düşünüyorum ve kendime kızıyorum. Bir bankanın el değiştirdikten sonraki pozisyon ve strateji değişikliklerini duygusal davranarak yeterince tahlil edemedim.
Bu vesileyle bu forum aracılığıyla diğer yatırımcı arkadaşları da uyarmak istiyorum. Katar gibi teröre destek vermekle suçlanan veya suçlanması muhtemel körfez ülkelerinin iştiraki olan finans şirketler ve bankalar aracılığıyla avrupa ve amerika menşeili kripto para borsalarına para transferinden kesinlikle kaçının. Hatta mümkünse hiç bir finansal faaliyetiniz olmasın. Geçtiğimiz seneye kadar ismini söylemek istemediğim bir banka ile işlem yapanların bu gün ülkemizde ne halde olduğunu sakın unutmayın. Bankanın sahibini ve hissedarlarını çok iyi araştırmadan sakın tek kuruşunuzu bile yatırmayın.