Pages:
Author

Topic: Türkiye vatandaşı kaç kişi 250-300 Metre karelik bahçeli evde yaşıyor? (Read 738 times)

legendary
Activity: 2240
Merit: 1131
DGbet.fun - Crypto Sportsbook
şöyle 4-5 tane bıçkın suriyeliye deri kıyafet giydireceksin, ama en alasından layığından.  bu 300 mt karelik evlere dağıtacaksın bunları. yanlarına da vereceksin en alasında el fakir ya da nakla nargile tütünü en ala nargile setini dizeceksin. bir de köşe minderi yapacaksın böyle 5 metrelik şark köşesi şeklinde.   ne kadar suriyeli sevici varsa, ne kadar ama bak onlar da insan hepsi tecavüzcü değil bir kere, çoğu sevgi pıtırcığı onların tamam mı? diyen varsa kapatacaksın o evlere, 3-4 aylık bir seans geçirecekler. anca o zaman düzelir bu sorun.  Alan memnun satan memnun. :D

tövbe de abi.. konu altındaki bütün ıslak deri kıyafetli fanteziler senin aklından geçti :))  "barut olmayan yerde bomba patlamaz" yok bu değildi, neydi ya o.. heeh "ateş olmayan yerden duman çıkmaz"  hem esadı sevip, hem de suriyeliden nefret etmek tezatlık barındırır.

reyiz kapıları açınca nereye gidecekler acaba. onların gittiği yer, tartışmasız dünyanın en özgür ve adil ülkesi olacak. serbest ve tarafsız bir deney izleyeceğiz.
hero member
Activity: 1078
Merit: 696
Yani şunu yazmak bu kadar zor mu? "Baboli o söz ibni Haldun a ait değil aslında."

 Geçtiğimiz sene çok güzel bir amerikan dizisi vardı, hatta bir bölümü ülkemizde geçiyordu. Orada da kaçakçılık yapan türk, CIA elemanlarına bu sözü söylüyordu. @trendcoin in yaptığı kişisel bir davayı sürdürmek için fırsat kollamak. @vispillo da sağolsun alttan almayıp en son "elindeki o tineri bırak, ne dediğin anlaşılmıyor!"a kadar olayı sürüklemiş Smiley)

Arkadaşlar bence sizlerin günlük hiçbir sıkıntıniz/derdiniz yok. Ben böyle anlıyorum lan. Allah baba başka dert vermesin ne diyeyim? Süriler gitsin!!!!!!!!!!!111111!!!!!!!

suriyeli dedin ve şimdi trendcoin gelecek ve suriyeli övecek,  konuya insan haklarının felsefi temelleri makyajı atıp, alltan alta suriyelilere olan sevgisini, suriyelilerin maskülenliği karşısında o istese de gizleyemediği, bastıramadığı hayranlığını açığa çıkaracak. sonra da konuyu avrupa insan hakları komiseri Thomas Hammarberg e telefon açıp bizi şikayet etmeye kadar getirecek


keywords:

insan hakları
suriyeli insanlar
jakobenler
fransız devrimi
demokrasi ve eşitlik
stocholm sıkul of demokrasi ve insanlık
sr. member
Activity: 308
Merit: 250
Valla ev fiyatları saçma sapan seviyelere doğru gidiyor. Bırak 250-300 m2 evi 1+1 daireler bile uçuk fiyatlara satılır oldu. Avrupa ülkelerinde falan da evler ucuz değil tabi biliyorum ama bizde başka bir dünya oldu fiyatlar ya valla ne diyeyim.
legendary
Activity: 2408
Merit: 1478
alex
Yani şunu yazmak bu kadar zor mu? "Baboli o söz ibni Haldun a ait değil aslında."

 Geçtiğimiz sene çok güzel bir amerikan dizisi vardı, hatta bir bölümü ülkemizde geçiyordu. Orada da kaçakçılık yapan türk, CIA elemanlarına bu sözü söylüyordu. @trendcoin in yaptığı kişisel bir davayı sürdürmek için fırsat kollamak. @vispillo da sağolsun alttan almayıp en son "elindeki o tineri bırak, ne dediğin anlaşılmıyor!"a kadar olayı sürüklemiş Smiley)

Arkadaşlar bence sizlerin günlük hiçbir sıkıntıniz/derdiniz yok. Ben böyle anlıyorum lan. Allah baba başka dert vermesin ne diyeyim? Süriler gitsin!!!!!!!!!!!111111!!!!!!!
legendary
Activity: 2128
Merit: 1148
Piyasada "tık" yok!  https://youtu.be/dfIKr3NARRM?t=95
şöyle biraz işler açılsa da felsefe-sosyoloji-zamlar falan yerine para sayma makinesi-cayman adalarında hesap açma-havyar yeme kuralları vs iç açıcı konular açılsa Cheesy
legendary
Activity: 2240
Merit: 1131
DGbet.fun - Crypto Sportsbook
özüne dönmene sevindim :))
suriyeliler umrumda değil. sadece bazen hata yaptığımızı kabullenmeliyiz; cünkü insanlar hata yapabilir ve bu normaldir. suri'ler konusunda ben de hatalı düşünüyor olabilirim. düşüncemi ortaya koyarak paylaşıma acıyorum zaten..
bol şans. 
legendary
Activity: 2128
Merit: 1657

acıkcası catışarak da olsa öğrenmene sevindim, şimdi ilk postuna bir daha dön ve bugünkü anlayışını tekrar karşılaştır. verdiğin örnek önsözün 5. bölümünü konu alan bolluk ve kıtlık ile alakalı olan kısım. yani senin facebook: güzel sözler paylaşalım grubundan öğrendiğin uydurma söz olan cografya kaderdir orta doğu ve anadolu bir şekilde aynı kaderi yaşar anlayışın ile alakalı değil.

Quote
BEŞİNCİ   MUKADDİME
Umranda   bolluk   ve   kıtlık   itibarıyla   farklı olunmasına   ve   bunun   insanların   vücut   ve ahlâkları   üzerine   etkilerine   dair

coğrafya kaderdir fasaryası, 2. ve  4. bölüm ile oluşuyor. esasen facia sonunda -loji takısı olduğu icin insanların bu paradigmaları bilim zannetmesi yüzünden oluyor. astroloji "bilimi" var bir de... allah muhafaza.



"Coğrafya kaderdir" sözü senin sandığın ve devamlı takıldığın sosyal medya çevrelerinde anlaşılan manaya gelmiyor,

ne manaya geldiğini sorgulaman üzerine derinlemesine örneklerle açıklıyoruz, bu kez yine kendi içinde anlamsız buhranlar yaşıyosun köşeye sıkışmış hayvan gibi saldırıyosun,

sen galiba madde bağımlısısın trendcoin, biraz
 sağlıklı yaşama dön bir anda zihin açıklığı gelecek,  Suriyeli mülteciler konusundaki gerizekalı fikirlerin de değişecek o zaman garanti veriyorum. Ağzımı bozmak istemiyorum o yüzden konuyu burada kapatıyorum.  

EDIT: trendcoin'le gece sabaha karşı 4'te yaptığımız çok önemli müzakereler sonrasında daha diplomatik takılmaya karar verdim Smiley, selamlar
legendary
Activity: 2240
Merit: 1131
DGbet.fun - Crypto Sportsbook

haldun, timur osmanlının bagırsagını deşerken bile, timurun gelip gecici olduğundan, aslen yükselecek olanın osmanlı olduğundan bahsetmiştr. türk ve türkü bile ayrı değerlendiriyor. ilk postumda değerlendirme yöntemini acıkca yazmıştım. 1-2 saat vakit ayırıp hızlı bir okuma ile ibni hqldunun coğrafya anlayışının yakınlık/orta doğu-anadolu ile alakası olmadığını anlayabilirsiniz.


trendcoin mesajlarını okursan mutlaka ama mutlaka ad hominem'la başlayanın sen olduğunu farkediceksin, bunun olası sebeplerini yazmayacağım çünkü o zaman biraz alınıyosun Smiley.

Örneğin İbn'i Haldun'un sadece 1 eserini anlayarak okumuş birisinin şu yukarda alıntıladığım tarzda bir düşünce geliştirmesi mümkün değildir bana göre.

İbn'i Haldun'un gerçekten dahiyane kabul edilen temel sosyolojik prensibi, bolluk içerisinde şişmanlamış ve tembelleşmiş merkezi otoritenin,
dışardan (medeniyetin uç noktalarındaki zor coğrafyalarda bilenip güçlenerek) gelen aç, vahşi ve doğal koşullarla terbiye edilmiş barbarlar tarafından yenilmesi ve bunun çoğu zaman bir tarihsel döngü oluşturması üzerine kuruludur.

Buna çok çarpıcı bir örnek, Yavuz Sultan Selim'in sınır beyliklerinde yıllarca yetiştikten sonra tarihin gelmiş geçmiş en büyük efsane kumandanlarından birine dönüşüp önce tahtı alması sonra da Osmanlı'yı altın çağına sokmasıdır.

Gecenin bir vakti insanları sıkmadan kısa kısa yazmaya çalışıyorum, bunu radikal kardeşimiz yine yanlış anlamasın Wink, iyi geceler


İbn'i Haldun "Coğrafya kaderdir" demiş, sosyoloji biliminde belki de tüm zamanların söylenmiş en önemli sözü olabilir.

Türkiye Cumhuriyeti efsane lider Atatürk'le birlikte kendini Ortadoğu'nun makus talihinden ayrıştırmaya çalıştı, kafa kesen yürek yiyen kabileleri bırakıp uzaya araç yollayan, elektrikli araba yapan, atom altı parçacıkları birleştiren kulübe girmeyi hedefledi.

Fakat bu devrim tamamlanamadan halkın cehaletini kullanan ve dışardan yönlendirilen hain bir grup, kendi küçük siyasi emelleri için rotayı yeniden Ortadoğu gericiliğine çevirdi ve memleketi en az 100 yıl geriye götürdü, mesele budur, Suriyelisi Afgan'ı Iraklı'sı işin teferrüatı...


acıkcası catışarak da olsa öğrenmene sevindim, şimdi ilk postuna bir daha dön ve bugünkü anlayışını tekrar karşılaştır. verdiğin örnek önsözün 5. bölümünü konu alan bolluk ve kıtlık ile alakalı olan kısım. yani senin facebook: güzel sözler paylaşalım grubundan öğrendiğin uydurma söz olan cografya kaderdir orta doğu ve anadolu bir şekilde aynı kaderi yaşar anlayışın ile alakalı değil.

Quote
BEŞİNCİ   MUKADDİME
Umranda   bolluk   ve   kıtlık   itibarıyla   farklı olunmasına   ve   bunun   insanların   vücut   ve ahlâkları   üzerine   etkilerine   dair

coğrafya kaderdir fasaryası, 2. ve  4. bölüm ile oluşuyor. esasen facia sonunda -loji takısı olduğu icin insanların bu paradigmaları bilim zannetmesi yüzünden oluyor. astroloji "bilimi" var bir de... allah muhafaza.

legendary
Activity: 2128
Merit: 1657

haldun, timur osmanlının bagırsagını deşerken bile, timurun gelip gecici olduğundan, aslen yükselecek olanın osmanlı olduğundan bahsetmiştr. türk ve türkü bile ayrı değerlendiriyor. ilk postumda değerlendirme yöntemini acıkca yazmıştım. 1-2 saat vakit ayırıp hızlı bir okuma ile ibni hqldunun coğrafya anlayışının yakınlık/orta doğu-anadolu ile alakası olmadığını anlayabilirsiniz.


trendcoin mesajlarını okursan mutlaka ama mutlaka ad hominem'la başlayanın sen olduğunu farkediceksin, bunun olası sebeplerini yazmayacağım çünkü o zaman biraz alınıyosun Smiley.

Örneğin İbn'i Haldun'un sadece 1 eserini anlayarak okumuş birisinin şu yukarda alıntıladığım tarzda bir düşünce geliştirmesi mümkün değildir bana göre.

İbn'i Haldun'un gerçekten dahiyane kabul edilen temel sosyolojik prensibi, bolluk içerisinde şişmanlamış ve tembelleşmiş merkezi otoritenin,
dışardan (medeniyetin uç noktalarındaki zor coğrafyalarda bilenip güçlenerek) gelen aç, vahşi ve doğal koşullarla terbiye edilmiş barbarlar tarafından yenilmesi ve bunun çoğu zaman bir tarihsel döngü oluşturması üzerine kuruludur.

Buna çok çarpıcı bir örnek, Yavuz Sultan Selim'in sınır beyliklerinde yıllarca yetiştikten sonra tarihin gelmiş geçmiş en büyük efsane kumandanlarından birine dönüşüp önce tahtı alması sonra da Osmanlı'yı altın çağına sokmasıdır.

Gecenin bir vakti insanları sıkmadan kısa kısa yazmaya çalışıyorum, bunu radikal kardeşimiz yine yanlış anlamasın Wink, iyi geceler
legendary
Activity: 2240
Merit: 1131
DGbet.fun - Crypto Sportsbook
cok fazla uzatılması gereken bir şey yok. cüünkü haldun böyle bir söz söylemediği gibi, söylediğine dair rivayette yok.  haldunun söyledikleri ortadoğu-anadolu birbirine ykındır, bu sebeple yakın coğrafyalar kader olarak birbirlerini etkiler gibi bir şey de kesinlikle değil.

zaten böyle bir cıkarımın gerekliliğinin mantıksızlığını ottonun yukarda attığı postta net olarak görebilirsiniz.

oysa vispillo ilk postunda tamamen böyle bir şeyden bahsetmişti. bugün ise atfın haldundan etkilenen başkalarına dair olduğundan ve sözün rivayet olduğundan bahsetmiş. konunun devamı tamamen farklı bir hale gelmiş.

Maalesef, vispilio hakaret etse bile kendisine karşı özel bir kinim yok; ama onunla tartışmak gerçekten zor, ya köktenci çorbacı nihilist menzilci olursunuz yya da uzuuun uzun atılan postların meali olan ben onu demek istemedim, vakit olursa sonra hallederiz, gerekirse konuyu acarız gibi şeyleri falan okursunuz.

haldun, timur osmanlının bagırsagını deşerken bile, timurun gelip gecici olduğundan, aslen yükselecek olanın osmanlı olduğundan bahsetmiştr. türk ve türkü bile ayrı değerlendiriyor. ilk postumda değerlendirme yöntemini acıkca yazmıştım. 1-2 saat vakit ayırıp hızlı bir okuma ile ibni hqldunun coğrafya anlayışının yakınlık/orta doğu-anadolu ile alakası olmadığını anlayabilirsiniz.





kimliği bilinmeyen abi kim olduğun cok belli :)

hani yazdıklarını üzerime alınmam ne kadar gerkli bilmiyorum ama kısaca cevp vereyim. kimse bir tecavüzcüyü ya da tecavüzü savunmaz. bunu herhangi bir ahlak kuralı ile acıklamamıza falan gerek de yok. evrimsel ve biyolojik olarak ayna nöronlarla bile acıklayabiliriz. ama benim yaşam hakkım birinin iki dudağının arasındaysa, kıcımın aynı kişinin ziki üzerinde olmasını engelleyecek herhangi bir şey de olamaz.

kimse fakir halkın yok olmasını ezilmesini ya da sürünmesini falan istemez. tıpkı herhangi bir insanın yaşam hakkının elinden alınmasını istemeyeceği gibi.
 

Bencil insan paraya tapan, adaleti reddeden, kötüyü isteyen ve sadece kendini dusunen insan değildir. Bencilliği daha iyi anlamak icin samimiyetle mukayese edebilirsiniz. bencil olmak "salt kötü bir davranış" türü değildir, tıpkı samimi olmanın "salt iyi olmak" olmadığı gibi.

hiç kimse samimiyeti kötü ile yan yana getirmez. peki Hitlerin davasında samimi olmadığını soyleyebilecek biri var mi?

Hitler davasında gayet bal gibi samimi ve netti. Bu tamamen sizin olayı nereye doğru kuklandiginizla alakalıdır. İyiye ya da kötüye... siz davranışlarınızı iyiye ya da kötüye kanalize ederek topluma fayda ya da zarar verirsiniz. bir insan hitler gibi samimi olabilir ve dünyanın icinden gecebilirken, insanlığa son derece faydalı bir birey de olabilir.

Bizi biz yapan, topluluğu var eden şey bireylerdir. Hangisinin zorunlu ve mutlak olduğunu doğaya bakarak anlayabilirsiniz. bencilliğimiz varlığımız kadar gercek olandır. ben bencil değilim demek bile karşındakine daha ahlaklı görünme bencilliğidir.



Simdi suride esadin sozde ulus devletine ait dikta hukumdarliginin sürmesi için ölen insanlar hangi iyiliğe hangi adalete hangi mutluluğa "kollektivite" için feda oldu. Ben Esad daha mutlu, iy8 ve adil zorbalık yapsın diye mi olmeliyim.

kollektivitenin işe yarayacağı tek dönem savaş zamanlarıdır -o da esad zorbası gibi bir cani icin ölmeyi hicbir zaman gerektirmez-, daha cok milli olmak üzere dini duygularla daha fazla insanın kendisini feda etmesi beklenir. onun dışında sürü sürü kalabalıklar, koca koca kitleler ve kollektif hareketler insanlığa vasatlıktan başka bir şey aşılamaz.

bu kadar bahsi gecti haldun başlayarak ele alın, aristo, da vinci, john locke, tesla, darwin vs. vs. buraya hepi topu 100-200 adamdan fazlasını koyamazsınız. dünya insanlık tarihi bütün kalabalıklığının dışında bir kac yuz insanın katkılarıyla oluşmuştur.

21. yy hala kesin bir şekilde devlet anlayışına ihtiyacımız var ve burada nasıl daha fazla huzurlu oluruzu düşünmeliyiz. emin olun sizinle aynı fikirde olmayanlar vatan hayyini bilmem ne falan değil. herhangi bir acıklamanızda "nokta nokta" koymanıza falan gerek yok yani. bu sadece sizin üzerinizde olumsuz algı oluşturur.

sr. member
Activity: 546
Merit: 250
Bu konu baya ilginç bir yere varmış. Başta bir tür ülke meselesinden ırkçılığa ordan sonrada felsefi bir bakış açısı tartışmasına kadar ilerlemiş. Daha ne kadar evrilebilir merak ediyorum ama ilgi ile takip ediyorum tartışmanızı.

@Vispilio ve @Trendcoin arasındaki seviyeli tartışmanın sürmesini bekliyorum Smiley

Bu arada politikacıların yapıp ettiklerinden dolayı komşu iklimde yaşayan kardeşlerimize düşmanlık beslemeyin lütfen.
newbie
Activity: 4
Merit: 0
Mustafa Kemal Atatürk öldükten sonra siyasetçiler adamın vefadına üzülecekleri yerde başa geçmek için birbirleri ile koltuk kavgasına giriştiler. Yine o dönemlerde bir çok sahte tarih kitabı yazıldı ve sadece koltuk kaygısı güden bu siyasetçiler hiçbir şey yokmuşcasına mecliste toplumu sömürmeye devam ettiler. Bugün ülkemizde yaşanan Kürt sorunu (Kürt irredantizmi) özgürlükçü bir hareket değil, tam tersine aşırı sağ bir harekettir. Buradaki çözüm çok basitti ama siyasetçiler Türk Silahlı Kuvvetleri’nin içine sızdığından beri ki bu sızma süreci 1960lardan itibaren FETÖ ile başlamıştır, %10 Kürt oyu için bizi temsil etmesi gereken insanlar %85’lik Türk toplumunu temsil etmek yerine %15’lik etnikleri temsil etmeye devam ettiler. Bu, demokrasi denilen sistemin aşırı manipulatif ve sorunlu olduğu anlamına geliyor. Demokratik sistemde bir ülkeyi işgal etmek isterseniz, dincileri ve etnik grupları aynı çatı altında toplamak çok kolay oluyor çünkü her iki grubun da tek amacı toplumu daha heterojen bir hale getirmek. Bir dincinin önemsediği tek şey toplumda o dine mensup insan sayisinin artmasıdır, bu onun için bir cihattır. Bir etnik için ise toplumdaki etnik sayısının artması bir zaferdir, ülkenin yerlisi için ise işgaldir. Biz Kürtlerle büyük oranda aynı kültüre sahip olup, biraz eğitimle herkesi bu külture adapte edebilecek durumdayken, bu paradan başka hiçbir şey düşünmeyen kukla siyasetçiler bunu bir sorun haline getirdi. Bir önceki belediye seçimlerinde bile ülkenin Cumhurbaşkanı teroristin mektubunu okudu. Bugün ise Ekrem İmamoğlu sadece %10’luk Kürt oyu için sürekli olarak HDP ile yakınlaşıyor. Bizi cepte mi sanıyorlar? Ya da gerçekten bu siyasetçilerin cebinde misiniz arkadaşlar? Parti tutar gibi takım tutmayın, tek kurtuluş yolu milliyetçiliktir ve bu olaylar siyasi olarak çözülemeyecek gibi duruyor.

Quote
Maddileşmiş bir insan vatan için ölür mü? Bencil bir insan muhtaçlara yardım eder mi? Milletine inanmayan bir adam yabancı ile işbirliği yapmaz mı? Erdemi gülünç bulan birisi çalıp çırpmaz mı?

Siyasetçilerin uzun zamandır sadece etkniklere göre şekil alması demokrasinin kötü düzeninden kaynaklı bir durum. Demokrasi Türkiye gibi yarı-gelişmiş toplumlarda değil, tam-gelişmiş olan toplumlarda bile zar zor çalışıyor çünkü insanları mass-media ile manipule etmeyi çok iyi biliyorlar. Bugün Netflix diye bir platform var, kimsenin hakkını yememek için lisanslı takılalım, parasını ödeyelim diyorsun ama tam bir propaganda aracı sanki her dizide bir tane homoseksuel ya da zenci olmak zorundaymışcasına. Herifler adil gözükeceğiz, propaganda yapacağız diye zenci olmayan ülkenin dizisinde bile mutlaka bir zenci oynatıyor. Bu tür yapay oluşumlar bana pek de tat vermiyor bu nedenle iptal edin gitsin. Bir dizide aynı anda dul, yetim, gay, papaz, feminist, travesti, homoseksuel, lezbiyen, zenci, asyalı, uyuşturucu bağımlısı, single mom nasıl olabilir. Hangi hayal ürününun eseri bu? Grin Peki ya televizyon kanalları? Penguen belgeleselini bırakın bir tecavüz haberini bile söyleyemez oldular ama her gün onlarcası olmuyor mu?

Quote
Sık sık gördüğümüz, üç beş yaşındaki çocuklara tecavüz edenlerin yaşatılması insaniyet midir?

İnsaniyet dedikleri şey sadece etniklerin şımarması için verilen haklar mıdır? Bu insaniyet, fakire, yetime, dula, şehide, gaziye hiç mi uğramaz da onları kimse umursamaz.

Quote
Ortak düşüncesi olmayan toplulukta, herkes, yalnız kendi çıkar ve zevkini düşünür. Böyle bir toplulukta fedakarlık, saygı, nezaket kalmaz. Bencillik, kabalık, rüşvet, iltimas ve namussuzluğun türküsü alır yürür.

Bu ortak düşünce forumda bile sağlanamıyor çünkü biri sadece daha önce Almanya’ya gittiği için sınırları kaldıralım diyor. Bizim dedelerimiz bu sınırlar için öldü, bu sınırları kaldırdığın anda butün Kuzey Afrika ve Orta-Doğu kendi çölünde değil, bizim güzel sahilimizde yaşamak isteyecek aynı bugün olduğu gibi. Bu ülke 82 milyon nüfusuyla dedelerimizden bize miras kalmıştır. Bu mirası satmak isteyenler ise aşağıda çok güzel bir şekilde listelenmiştir.

Quote
Tîcânilik, Nurculuk, yobazlık, komünizm ve partizanlık gibi hastalıkların sebepleri, milli ülküden yoksunluktur.

Bu ülkede fuhuşa zorlanan kadın, dilenen çocuk, madende toprak altında kalan baba, bir gün yüzü görmemiş emekli, kanı yerde kalmış şehit, otobüse ücretsiz biniyor diye hakarete uğrayan gazi, sabahtan akşama kadar üç kuruş paraya çalıştırılan ülkenin yerlisi var. Benim kanıma dokunuyor, ülkeyi yönetenler kalkmış ne diyor? Hangi siyasetçi olursa olsun kendi halkindan başkasina bir kuruş yardımda bulunursa (kendi halki düzelmeden) o siyasetçiye oy verirsem ta gelmişimi geçmişimi..

Kısacası, bir insan milli ülküden yoksunsa; at gitsin, onu kendine karı (eş) ya da dost yapanın..




Coğrafya kaderdir diyenler var.

O zaman gitsinler kendi kaderlerini, kendi coğrafyasında yaşasınlar.

Bu coğrafta Türk’ün kaderidir ve biz uzun zamandır aynı kültürü paylaştığımız için bu coğrafyayı Boşnakla, Çerkesle, Kürtle, Arnavutla, Zazayla, Laz ile paylaşıyoruz ama Arap ile paylaş denirse orada duracaksın. Ülkeyi her ileri götürelim dediğimizde ne kadar geri varsa içine dolduruyoruz. Dünya’nin çöplüğü biz miyiz kardeşim. Burası bize dedelerden miras.
legendary
Activity: 2128
Merit: 1657
İbn'i Haldun birebir "Coğrafya kaderdir" diye bir yerde yazmış mıdır diye bakarsak onu gösteremeyebiliriz (ne büyük tespit ama) Smiley,

fakat kendi alanlarında zirve kabul edilen Durkheim, Clausewitz, Ernest Gellner gibi adamların bu yaklaşıma paralel ideolojilerini ortaya koyarken İbn'i Haldun'un fikirlerinden etkilendiklerini hem bazen kendileri de beyan etmişlerdir hem de artık sosyoloji literatürü bunu büyük ölçüde böyle değerlendiriyor (konuyla ilişkili güzel bir inceleme için şu kitabı da önerebilirim: https://www.3ammagazine.com/3am/good-orientalism-robert-irwin-vs-ernest-gellner-on-ibn-khaldun-boom/).

İbn'i Haldun'un içinde bulunduğu zamandaki akademik geleneği göz önüne alırsak, herşeyin atıflı makale stili indekslenmediğini de biliyoruz, o yüzden bazı önemli dersler sözel olarak gelecek kuşaklara aktarılmıştır.

Şimdi burada Mukaddime'yi analiz edip iklimin, kabile geleneklerinin, hatta gezegenin manyetik ve tektonik yapısının o coğrafyadaki insanların karakterine nasıl etki ettiğini de inceleyebiliriz ama burası bir forum olduğu için, "Coğrafya kaderdir" yazıp geçiyoruz, çok ilgi çektiyse bu söz daha da açarız, akademik tartışmaya susamış bazı arkadaşlar metin olsun  Wink, selamlar.
hero member
Activity: 1078
Merit: 696
Quote
tekrar hakaret edip bir şekilde ithamda falan bulunacaksin ama belirtmeliyim ki haldunun böyle bir sözü yok.

ben de yazacaktım da yazmayayım dedim,  hem böyle bir sözü yok, hem de bu söz çok moda oldu. nerde migros kitabı var market kitabı var bu söze atıfta bulunuyor sanki çok önemli bir söz gibi.  coğrafya kaderdir tespiti sanki çok önemli bir söz gibi her yerde kullanılıyor son 1-2 yıldır. Ekşide bile en iyi aforizmalar başlığında 1. sıraya oylamışlardı bu sözü.    İnsanın tabi ki içine doğduğu çevre yaşamını kökünden belirliyor dilini, milletini, dini vs. bunları da doğal olarak coğrafya belirliyor.   orta asya coğrafyasında doğsan tabi moğollar, afganistanlılar gibi olursun,  güney amerika coğrafyasında doğsan tabi brazilyalı, arjantinli ne kaderi yaşıyorsa sen de o kaderi yaşarsın
legendary
Activity: 2240
Merit: 1131
DGbet.fun - Crypto Sportsbook
İbn'i Haldun "Coğrafya kaderdir" demiş, sosyoloji biliminde belki de tüm zamanların söylenmiş en önemli sözü olabilir.

reyizz içeriği bırak, böyle bir sözünün olduğunu göstersen bile yeter... dile benden ne dilersen. bu Adanalı lunapark gazinosu işletmecisi üslubu ikimizi de yakışmıyor, hani benim gibi bir varoşa belki evet ama senin gibi beyefendi bir zata kesinlikle yakışmıyor.

https://i.ibb.co/NxPkCCN/cono.png
sr. member
Activity: 1134
Merit: 342
Başlığı şimdi gördüm. Ve tüylerim diken diken oldu. Yani ne diyeceğimi bile bilemedim. Emekli-Memur maaş zammı için 4+3+3+3 gibi enflasyonun altında kalacağı belli oranları diretip, bunu söylemek, söyleyebilmek... Biz mi yanlış yerde yaşıyoruz dedirtiyor.
legendary
Activity: 2128
Merit: 1657
reyizz yine kızacaksın ve belki de tekrar hakaret edip bir şekilde ithamda falan bulunacaksin ama belirtmeliyim ki haldunun böyle bir sözü yok. hatta bu anlamın çıkarıldığı iber'in önsözü olan mukaddime adlı eserinde böyle bir anlayış da yok. Haldun determinist ve evrimci bir müslüman; dolayısıyla buradaki coğrafyadan kastettiği iklim şartları ve onun insana olan etkisidir. iklim şartlarının insana evrimsel ve günlük yaşam üzerindeki etkisini değerlendirerek konuyu ele aldığı için, "coğrafya kaderdir" anlayışı çıkarılmış. etnik unsurları ya da bölgesel anlayışları temel düşüncesinde çok da sallayan biri değil, ona göre sadece ilksel topluluklar ve ilksel topluluklarin "çatışma" ile ilerlemek zorunda olduğu medeniyetler var.
...

vayyyyy be ordinaryüs profesör trendcoin yine dile gelmiş, ya baba sen ne büyük deryaymışsın, Durkheim'lar Clausewitz'ler, bütün sosyoloji bilimi yanlış okumuş İbn'i Haldun'u da trendcoin beyimiz aslında öyle demek istemediğini bambaşka birşey kastettiğini çözmüş  Roll Eyes,

Adıyaman'da hiç bitmeyen çorbadan içince mi bu kafaya geliniyor bro  Wink, sen bu bilgileri aldığın gizli discord grubu mu facebook grubu mu artık neresiyse orası onun sırrını bildir de sana direkt bir Nobel versinler, sonra da Mars'ta kurulacak koloniye belki genel başkan yaparlar, başarılarının devamını temenni ederim. #SmelltheCoffee
legendary
Activity: 2128
Merit: 1148


soru:
bugün öyle ya da böyle bir şekilde Türkiye veya başka bir ülkeye kaçmış normal -kotu herhangi bir tanıma girmeyen- Suri olduğumuzu dusunsek, sizce kendi halkini sömüren/katleden faşist diktanin ülkesine geri donmemizi gerektirecek sebep ne olurdu. bir şekilde tüm şartları zorlayıp oraya/cehenneme geri donmemeyi dener miydik?

geçen gün gördüğüm trajikomik bir olay, suri'ler voleybol milli oyuncusu imajı ile avrupaya geçmeye çalışıyor.
https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-49794088

Avrupa birliğine bakıyorum. Adamlar sınırları kaldırmışlar, bir tane ekvator çizgisi gibi bir çizgi ile başka bir ülkeye geçiliyor. tam homojen olmasa da bir seviye yakalanmış, neticede isteyen istediği yere gidebiliyor. Böyle bir asgari seviye yakalanırsa (ki ben bunda müslüman ülke oluşumuzdan ziyade halk olarak tercihlerimizin-tavırlarımızın-düşünce tarzımızın daha fazla etkili olacağını düşünüyorum) her ülke yaşanabilir düzeye geleceği için büyük-kitlesel göçler yaşanmaz. Marcus Aurelius'un dediği gibi "Hayatımız düşüncelerimizin eseridir".
legendary
Activity: 2240
Merit: 1131
DGbet.fun - Crypto Sportsbook
reyizz yine kızacaksın ve belki de tekrar hakaret edip bir şekilde ithamda falan bulunacaksin ama belirtmeliyim ki haldunun böyle bir sözü yok. hatta bu anlamın çıkarıldığı iber'in önsözü olan mukaddime adlı eserinde böyle bir anlayış da yok. Haldun determinist ve evrimci bir müslüman; dolayısıyla buradaki coğrafyadan kastettiği iklim şartları ve onun insana olan etkisidir. iklim şartlarının insana evrimsel ve günlük yaşam üzerindeki etkisini değerlendirerek konuyu ele aldığı için, "coğrafya kaderdir" anlayışı çıkarılmış. etnik unsurları ya da bölgesel anlayışları temel düşüncesinde çok da sallayan biri değil, ona göre sadece ilksel topluluklar ve ilksel topluluklarin "çatışma" ile ilerlemek zorunda olduğu medeniyetler var. ilksel topluluklarin ilkselligini de coğrafyaların iklimleri belirliyor. görece avantajlı iklim koşullarına sahip ilksel topluluklar medeniyete daha yakın oluyor ve hızlı ilerliyor. görece dezavantajlı topluluklar ise daha yavaş ilerlemek mecburiyetinde kalıyor.

tarihi kendisinden önceki vaka anlaticilari gibi degerlendirmeyip determinist etkileri ile ele alan ilk kişidir. tarihsel süreci de devlet/toplum anlayışına dahil ederek kendinden önceki tüm paradigmayi değiştirmiştir. kendinden önce "düşün" tanimindaki iyi kavramına giden felsefe tanımları ile hareket edilirken, haldun tarihin getirdiklerini - mevcutta olanı, olacak olan tahmine tercih ederek- yorumlamıştır.

gerçekten saygı duyulacak biri, fikirlerinin tohumları hegelin diyalektigine ve Marx'ın fikirlerine muhakkak etki etmiştir. makyavel kendisinden öyle böyle değil, ağır esinlenmiştir. facebook güzel sözler paylaşalim grupları böyle tarihi anlayışları/insanları çarpık curpuk yansıtıp insanların zihninde yanlis analojiler kurmasına sebep oluyor.

senden önce bende konuya ataturkle alakalı farkli bir bakış açısı ekleyecektim ama burada tartışmalar çok da sağlıklı ilerlemedigi için pek girmedim. (Atatürk'ü rahmetle anarak ve kötü tanıma giren tüm suri'leri konu dışa bırakarak) Atatürk elinde başka alternatifler varken bizlere demokrasi anlayışıni bıraktı, bugün her ne kadar memnuyitimiz sorgulanır olsa da elimizde bir sandık var ve bunu ataturke borçluyuz. 

bu Suri arkadaşlar ise diktatör oğlu diktatör -yani dogusun deyimi ile babadan ogula olma- bir cani tarafından on yıllardır Berbat politikalar ve faşizan yonetimce derdest edilip çağ dışı bırakılıyor. bana göre düşük seviye medeniyet anlayışlarının sebebi de faşizm denilen her şeyin sorumlusu bu baskı ve dayatma zihniyetidir. dünya üzerinde tek bir medeniyet yoktur ki bu şartlar altında sağlıklı var olabilsin. aksi halde 13. yüzyılda makyavele, hegele ve marxa dolaylı yoldan öncülük ederken bugün bataklığa dönmenin başka acıklaması olamaz.

soru:
bugün öyle ya da böyle bir şekilde Türkiye veya başka bir ülkeye kaçmış normal -kotu herhangi bir tanıma girmeyen- Suri olduğumuzu dusunsek, sizce kendi halkini sömüren/katleden faşist diktanin ülkesine geri donmemizi gerektirecek sebep ne olurdu. bir şekilde tüm şartları zorlayıp oraya/cehenneme geri donmemeyi dener miydik?

geçen gün gördüğüm trajikomik bir olay, suri'ler voleybol milli oyuncusu imajı ile avrupaya geçmeye çalışıyor.
https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-49794088
legendary
Activity: 2100
Merit: 1452
@Vispilio açıklaman az ve öz. daha fazla konuşmaya gerek de yok.
Pages:
Jump to: