yani hayır balık yemiyorum b12 falan hak getire sucuk ekmek olsa yerim ama
askere git duzelirsin dediler popkek topkekle terhis oldum 
Topic: Balık Tüketiyor musunuz. - page 2. (Read 663 times)
abi 5* otelde açık büfede aç kalmayı başarmış adamım yani hayır balık yemiyorum b12 falan hak getire
sucuk ekmek olsa yerim ama askere git duzelirsin dediler popkek topkekle terhis oldum
yani hayır balık yemiyorum b12 falan hak getire sucuk ekmek olsa yerim ama
askere git duzelirsin dediler popkek topkekle terhis oldum Hazır bu konu açılmışken bir şey soracağım, eskiden beri hep aynı şeyi duyuyorum, diyorlar ki Metro'nun balıkları hem taze, hem de lezzetli olur. Bireysel olarak da girilebiliyor artık sanırım ama bizim Metro Gross alışkanlığımız olmadığı için hiç deneme fırsatı bulamadım. Metro'da satılan balıkları deneyen oldu mu, gerçekten iyi mi?
Tabii ki kriter marketten, semtteki balıkçıdan alınmış bir balık sınıfında değerlendirmek, sabahın köründe balık halinden alınmış bir balıkla kıyaslamıyorum.
Tabii ki kriter marketten, semtteki balıkçıdan alınmış bir balık sınıfında değerlendirmek, sabahın köründe balık halinden alınmış bir balıkla kıyaslamıyorum.
Ben uzun zamandır alıyorum oldukça memnunum. Metro Gross genel olarak manav - şarküteri - kasap üçlemesinde de her zaman en taze ürünleri sunuyor. Kırmızı ette piyasadaki en iyi market diyebilirim, meyve sebze pahalı ama her zaman tazesini bulabiliyorsunuz. Eskisi gibi kart falan da gerekmiyor, her ne istiyorsanız girip satın alabilirsiniz. İster alkol, ister yiyecek, ister evinize tabak takımı
Balık kısmına baktığınızda zaten hangi saat giderseniz gidin ne kadar çok sıra olduğunu görürsünüz. Genelde kasa kasa ürün gelir ve hiç bekletmeden müşteriye sunulur. Soğuk zinciri güvenli, balığı günlük geliyor, temizleme işini de yapıyorlar. Marketler arasında ilk sıraya koyabilirim sanırım.
Tek eksisi fiyatları bir tık daha pahalı oluyor. Migros ve Carrefour çipura, levrek ya de mevsimi olan balık neyse onda indirim yapıyor, Metro'da balık konusunda pek indirim denk gelmiyor. Fiyatları yaklaşık olarak %15-20 daha yüksek olabiliyor. Ama çeşit sayısı çok fazla ve gittiğiniz zaman mutlaka size hitap eden boyda ya da lezzette bir şeyler bulabiliyorsunuz. Zaten genel olarak anlaşmalı olduğu çiftlikler var ve çiftlik balıkları ona göre geliyor, stok azalmadan yenisini istemiyorlar diye biliyorum
Eyvallah xzone, sağolasın, yazdıkların duyduklarımla paralel, sanırım en kısa sürede bir Metro ziyareti yapmak gerekiyor. Peki başka bir şey sorayım, eski çalışma düzeninde Metro düşük miktarlı alımlarda bile bir şekilde piyasadan az da olsa hesaplı olurdu, hala (ve herkese açıldığı halinde) böyle mi yoksa perakende diyeceğimiz satışlarında fiyatlar dışarıyla paralel mi?
Hazır bu konu açılmışken bir şey soracağım, eskiden beri hep aynı şeyi duyuyorum, diyorlar ki Metro'nun balıkları hem taze, hem de lezzetli olur. Bireysel olarak da girilebiliyor artık sanırım ama bizim Metro Gross alışkanlığımız olmadığı için hiç deneme fırsatı bulamadım. Metro'da satılan balıkları deneyen oldu mu, gerçekten iyi mi?
Tabii ki kriter marketten, semtteki balıkçıdan alınmış bir balık sınıfında değerlendirmek, sabahın köründe balık halinden alınmış bir balıkla kıyaslamıyorum.
Tabii ki kriter marketten, semtteki balıkçıdan alınmış bir balık sınıfında değerlendirmek, sabahın köründe balık halinden alınmış bir balıkla kıyaslamıyorum.
Ben uzun zamandır alıyorum oldukça memnunum. Metro Gross genel olarak manav - şarküteri - kasap üçlemesinde de her zaman en taze ürünleri sunuyor. Kırmızı ette piyasadaki en iyi market diyebilirim, meyve sebze pahalı ama her zaman tazesini bulabiliyorsunuz. Eskisi gibi kart falan da gerekmiyor, her ne istiyorsanız girip satın alabilirsiniz. İster alkol, ister yiyecek, ister evinize tabak takımı
Balık kısmına baktığınızda zaten hangi saat giderseniz gidin ne kadar çok sıra olduğunu görürsünüz. Genelde kasa kasa ürün gelir ve hiç bekletmeden müşteriye sunulur. Soğuk zinciri güvenli, balığı günlük geliyor, temizleme işini de yapıyorlar. Marketler arasında ilk sıraya koyabilirim sanırım.
Tek eksisi fiyatları bir tık daha pahalı oluyor. Migros ve Carrefour çipura, levrek ya de mevsimi olan balık neyse onda indirim yapıyor, Metro'da balık konusunda pek indirim denk gelmiyor. Fiyatları yaklaşık olarak %15-20 daha yüksek olabiliyor. Ama çeşit sayısı çok fazla ve gittiğiniz zaman mutlaka size hitap eden boyda ya da lezzette bir şeyler bulabiliyorsunuz. Zaten genel olarak anlaşmalı olduğu çiftlikler var ve çiftlik balıkları ona göre geliyor, stok azalmadan yenisini istemiyorlar diye biliyorum
Gerçekten bayıla bayıla yediğim tek balık vardır oda Kaya levreği.
en son 3 sene önce bodrumda yemiştim. Geçen fiyatına baktım 280 TL/kg
değer ama çok lezzetlidir.
Hayatımda 1 veya 2 kez balık tutmaya gittim. Bana göre bir etkinlik değil.
Sağlıklı bir bireyin haftada 1 kez balık yemesi öneriliyor.
Haftada 1 olmasa da ayda 1 yiyorum ne denk gelirse artık.
Bir ara bu konserve ton balığına dadanmıştım sonra ondan da soğudum.
o nasıl bir konum merak ettim nerede yaşıyorsunuz?
en son 3 sene önce bodrumda yemiştim. Geçen fiyatına baktım 280 TL/kg
değer ama çok lezzetlidir.
Hayatımda 1 veya 2 kez balık tutmaya gittim. Bana göre bir etkinlik değil.
Sağlıklı bir bireyin haftada 1 kez balık yemesi öneriliyor.
Haftada 1 olmasa da ayda 1 yiyorum ne denk gelirse artık.
Bir ara bu konserve ton balığına dadanmıştım sonra ondan da soğudum.
evim hem denize hem ırmağa hem de göle yakın, gölde kiloluk İsrail ve aynalı sazanlar denk geliyor bazen, ırmakta da sinek kanca ile çıra diye tabir edilenlerden tutmayı seviyorum, şamandıralı takım çocukluk aşkım😂
o nasıl bir konum
merak ettim nerede yaşıyorsunuz?Hocam gerçekten çok lezzetli bir balık. Levrek gibi değildir. Bir de bu balık gelince ve az da olsa indirim olunca adetli alma konusunda kendimi hiç frenlemiyorum. Hem ben hem de çocuklar gerçekten severek tükettiğimiz güzel bir balık. Bazısı bu başoğın adını ve görünüşünü sevmiyorlar bundan dolayı almak istemiyorlar. Şimdi alınan balık kaliteli alamalan bunu bilmediği için uzak duruyor.
Gerçekten bayıla bayıla yediğim tek balık vardır oda Kaya levreği.
en son 3 sene önce bodrumda yemiştim. Geçen fiyatına baktım 280 TL/kg
değer ama çok lezzetlidir.
Hayatımda 1 veya 2 kez balık tutmaya gittim. Bana göre bir etkinlik değil.
Sağlıklı bir bireyin haftada 1 kez balık yemesi öneriliyor.
Haftada 1 olmasa da ayda 1 yiyorum ne denk gelirse artık.
Bir ara bu konserve ton balığına dadanmıştım sonra ondan da soğudum.
o nasıl bir konum merak ettim nerede yaşıyorsunuz?
en son 3 sene önce bodrumda yemiştim. Geçen fiyatına baktım 280 TL/kg
değer ama çok lezzetlidir.
Hayatımda 1 veya 2 kez balık tutmaya gittim. Bana göre bir etkinlik değil.
Sağlıklı bir bireyin haftada 1 kez balık yemesi öneriliyor.
Haftada 1 olmasa da ayda 1 yiyorum ne denk gelirse artık.
Bir ara bu konserve ton balığına dadanmıştım sonra ondan da soğudum.
evim hem denize hem ırmağa hem de göle yakın, gölde kiloluk İsrail ve aynalı sazanlar denk geliyor bazen, ırmakta da sinek kanca ile çıra diye tabir edilenlerden tutmayı seviyorum, şamandıralı takım çocukluk aşkım😂
o nasıl bir konum
merak ettim nerede yaşıyorsunuz? Hazır bu konu açılmışken bir şey soracağım, eskiden beri hep aynı şeyi duyuyorum, diyorlar ki Metro'nun balıkları hem taze, hem de lezzetli olur. Bireysel olarak da girilebiliyor artık sanırım ama bizim Metro Gross alışkanlığımız olmadığı için hiç deneme fırsatı bulamadım. Metro'da satılan balıkları deneyen oldu mu, gerçekten iyi mi?
Tabii ki kriter marketten, semtteki balıkçıdan alınmış bir balık sınıfında değerlendirmek, sabahın köründe balık halinden alınmış bir balıkla kıyaslamıyorum.
Tabii ki kriter marketten, semtteki balıkçıdan alınmış bir balık sınıfında değerlendirmek, sabahın köründe balık halinden alınmış bir balıkla kıyaslamıyorum.
@bobita hocam epey yıl önce merodan alışverişim olmuştur. Balık bir kaç kez aldım güzel taze oluyordu. Et konusu diğer marketlerden daha farklı. Havası alınmış olan poşetlerde bir kaç kiloluk oluyorlar. Ama buradan alışverişin en can sıkıcı tarafı etiketlerde eskiden vergisiz fiyatı yazıyordu tabi ucuz gibi algılıyorsun. Kasada insanın canı epey sıkılıyor tabi.
Hazır bu konu açılmışken bir şey soracağım, eskiden beri hep aynı şeyi duyuyorum, diyorlar ki Metro'nun balıkları hem taze, hem de lezzetli olur. Bireysel olarak da girilebiliyor artık sanırım ama bizim Metro Gross alışkanlığımız olmadığı için hiç deneme fırsatı bulamadım. Metro'da satılan balıkları deneyen oldu mu, gerçekten iyi mi?
Tabii ki kriter marketten, semtteki balıkçıdan alınmış bir balık sınıfında değerlendirmek, sabahın köründe balık halinden alınmış bir balıkla kıyaslamıyorum.
Tabii ki kriter marketten, semtteki balıkçıdan alınmış bir balık sınıfında değerlendirmek, sabahın köründe balık halinden alınmış bir balıkla kıyaslamıyorum.
Kefal, Levrek, Palamut, Somon sevdiğim balık türleri.Her hafta yemeye özen göstersem de genellikle 2 haftada 1 şeklinde veya 10 günde 1 olacak şekilde düzenli tükettiğimi söyleyebilirim.Benim açımdan en pis olayı temizliği ayrıca mutfağı kokutması.Dışarıda pişirtip eve getiriyorum o yüzden sıcak sıcak gayet iyi oluyor.
Yağlı balıklar vücudun ihtiyaç duyduğu omega 3 yağ asitlerinin deposudur. Herkes somon ve ton balığından bahsetmiş. Fakat sardalya da omega 3 bakımından zengindir. Zeytinyağı yemek artı 20 yıl yaşatır gibi bir konu vardı forumumuzda. Aslında düzenli balık yemek artı 20 yıl yaşatır demek yanlış olmaz. Gerçi artı 20 yıl yaşatır demek de doğru değil . Kaliteli bir yaşam hepsinden önemlidir ve düzenli balık yemek zinde, güçlü ve kaliteli bir yaşam sunar.
Hocam balıktaki omega 3 çok önemli birde omega 6 yağ asidi var bu da çok önemli. Balık tüketerek bunlardan bolca faydalanmak mümkün. Tabi bolca tüketeceğiniz balığın bir de nasıl pişirildiği önemli. Siz bu balığı fırında, ızgarada yada buğlama olarak pişirilmesi lazım. Eğer balığı tavada kızartarak tüketirseniz o balık aslında balık olmuyor. Bu değerli olan yağ asitleri form değiştirip başka bişey oluyor. Ama tadı güzel oluyor.
Yağlı balıklar vücudun ihtiyaç duyduğu omega 3 yağ asitlerinin deposudur. Herkes somon ve ton balığından bahsetmiş. Fakat sardalya da omega 3 bakımından zengindir. Zeytinyağı yemek artı 20 yıl yaşatır gibi bir konu vardı forumumuzda. Aslında düzenli balık yemek artı 20 yıl yaşatır demek yanlış olmaz. Gerçi artı 20 yıl yaşatır demek de doğru değil . Kaliteli bir yaşam hepsinden önemlidir ve düzenli balık yemek zinde, güçlü ve kaliteli bir yaşam sunar.
Eniştem ve ablam balıkçılık yapıyor bu duruma oldukça hakim sayılırım 🙂 yerli çiftlik somonlarının eti daha açık renklidir. 1-2 sene önce yurtdışından somon gelmişti bildiğiniz kırmızı et gibi rengi vardı, yurtdışından gelen somonlar temizlenmiş olarak geliyordu aynı olayı geçen belgeseldede gördüm temizlenmiş olması daha uzun süre bozulmaması için yapıldığı söyleniyor.
Uygun şartlar olursa denize avlanmak için gitmeyi planlıyorum 🙂
Uygun şartlar olursa denize avlanmak için gitmeyi planlıyorum 🙂
Hocam çinekop zamanı da eğer yapılabilirse deniz suyuyla temizleyip dondurucuya atmak lazım. karnında istavrit parçaları ile dondurucuya atmak balığın bozulma riskini arttırabiliyor. Benzer durum somonda da olabilir beslenme alışkanlığına bağlı olarak.
Bu arada hep balıkların pahalılığından dem vurduk, balığa para vermek istemeyenler eğer yakınlarda iskele tarzı yer varsa, gidip iskorpit tutsunlar. Temizlemesi falan zahmetli belki ama 8-10 tane tutup youtube da herhangi bir tarifteki gibi pişirin, başka balık aramazsınız, ha çorbasını yapabilen varsa o ayrı efsane olur.
Balık için aslında temizlenmeden yıkanmadan denizden çıktığı gibi dondurulması ve bu şekilde dondurucudan çıkartılıp pişirileceği zaman temizlenmesi daha iyi olur diyorlar. Diyorlar ama ben yinede temizleyerek iki yada 4 kişilik olacak şekilde paketleyip donduruyorum. Ucuza bulunca alırım yavaş yavaş tüketirim. Mevsimi olan ne varsa ucuzladığı zaman affetmem. İş yerindeki arkadaşlar bana ölü balıkçı diyorlar. Kıyıda olsam canlı balıkçıda diyebilirler tabi.
Eniştem ve ablam balıkçılık yapıyor bu duruma oldukça hakim sayılırım 🙂 yerli çiftlik somonlarının eti daha açık renklidir. 1-2 sene önce yurtdışından somon gelmişti bildiğiniz kırmızı et gibi rengi vardı, yurtdışından gelen somonlar temizlenmiş olarak geliyordu aynı olayı geçen belgeseldede gördüm temizlenmiş olması daha uzun süre bozulmaması için yapıldığı söyleniyor.
Uygun şartlar olursa denize avlanmak için gitmeyi planlıyorum 🙂
Uygun şartlar olursa denize avlanmak için gitmeyi planlıyorum 🙂
Hocam çinekop zamanı da eğer yapılabilirse deniz suyuyla temizleyip dondurucuya atmak lazım. karnında istavrit parçaları ile dondurucuya atmak balığın bozulma riskini arttırabiliyor. Benzer durum somonda da olabilir beslenme alışkanlığına bağlı olarak.
Bu arada hep balıkların pahalılığından dem vurduk, balığa para vermek istemeyenler eğer yakınlarda iskele tarzı yer varsa, gidip iskorpit tutsunlar. Temizlemesi falan zahmetli belki ama 8-10 tane tutup youtube da herhangi bir tarifteki gibi pişirin, başka balık aramazsınız, ha çorbasını yapabilen varsa o ayrı efsane olur.
Bilginiz olsun, somon sadece doğal olarak yetiştiği ortamda pembe/kırmızı renkte olur, o renk yediği karideslerin kabuğundaki bir pigmentten gelir ve balık bu pigmenti atamadığı için rengi değişir. Yerli/çiftlik vb üretilen somonlar bu şekilde beslenmediğinden normal balık renginde olurlar ama genel tüketici alışkanlıklarından dolayı üreticiler yemlere karides unu katarlar.
Deermişim....Şaka şaka, bir kısmı bunu kimyasal yöntemlerle halleder. karides unuyla balığı kırmızılaştıran fazla yoktur.
Tavsiyem, gerçekten Norveç'ten vb gelen avlanmış somon değilse kırmızısından kaçının, illa zararlı olacak diye bir şart yok elbette ama risk almaya da gerek yok.
Deermişim....Şaka şaka, bir kısmı bunu kimyasal yöntemlerle halleder. karides unuyla balığı kırmızılaştıran fazla yoktur.
Tavsiyem, gerçekten Norveç'ten vb gelen avlanmış somon değilse kırmızısından kaçının, illa zararlı olacak diye bir şart yok elbette ama risk almaya da gerek yok.
@Bobita hocam söylemeye çalıştığınız şeyin eski Türkiyede mümkün olabileceğini düşünüyorum. Mevcut yapıda üretici rengini değiştirmek için para harcayarak manüple etmeye çalışmayacaktır. O zaman balığın üretim maliyeti çok yükselecektir. Şimdi konya tarafında yapılan bir çiflik balığı üretimi vsar buradan gelen balığın eti alabalık gibi. Zaten yerli ırk olarak ta alabalık kullanılmıştır. Karadenizde ki çifliklerden gelen yerli somonlar alabalık agırlığı olmasına ragmen deniz içindeki havuzlarda yetiştirildiğinden dolayı renk olarak daha pembe durumda. Bu karidesten değil de kullanılan suyun tuzluluk oranının bunda etkili olduğunu düşünüyorum.
Tuzla alakası yok, o balıkların pembemsi olması da doğrudan yemlerin içeriğiyle ilgili, zira bunun başka yolu yok.
Somonu renklendirmeye çalışmayacakları fikrine de katılmıyorum çünkü somon daima trend bir balık, hatta şöyle söyleyeyim, somon balıkların Starbucks'ı olduğu için kitlesinin beklediği kriterler var, herhangi birisi somonu alıp da "mangalda yapak" pek demez, yani özetle, bir şeye talep varsa maliyet anlamını yitirir, arz da karşılanır.
Vatandaş mekanda yediği somon fümeyi instoşa koyarken gri bir balığı mı çekecek?
Bilginiz olsun, somon sadece doğal olarak yetiştiği ortamda pembe/kırmızı renkte olur, o renk yediği karideslerin kabuğundaki bir pigmentten gelir ve balık bu pigmenti atamadığı için rengi değişir. Yerli/çiftlik vb üretilen somonlar bu şekilde beslenmediğinden normal balık renginde olurlar ama genel tüketici alışkanlıklarından dolayı üreticiler yemlere karides unu katarlar.
Deermişim....Şaka şaka, bir kısmı bunu kimyasal yöntemlerle halleder. karides unuyla balığı kırmızılaştıran fazla yoktur.
Tavsiyem, gerçekten Norveç'ten vb gelen avlanmış somon değilse kırmızısından kaçının, illa zararlı olacak diye bir şart yok elbette ama risk almaya da gerek yok.
Deermişim....Şaka şaka, bir kısmı bunu kimyasal yöntemlerle halleder. karides unuyla balığı kırmızılaştıran fazla yoktur.
Tavsiyem, gerçekten Norveç'ten vb gelen avlanmış somon değilse kırmızısından kaçının, illa zararlı olacak diye bir şart yok elbette ama risk almaya da gerek yok.
@Bobita hocam söylemeye çalıştığınız şeyin eski Türkiyede mümkün olabileceğini düşünüyorum. Mevcut yapıda üretici rengini değiştirmek için para harcayarak manüple etmeye çalışmayacaktır. O zaman balığın üretim maliyeti çok yükselecektir. Şimdi konya tarafında yapılan bir çiflik balığı üretimi vsar buradan gelen balığın eti alabalık gibi. Zaten yerli ırk olarak ta alabalık kullanılmıştır. Karadenizde ki çifliklerden gelen yerli somonlar alabalık agırlığı olmasına ragmen deniz içindeki havuzlarda yetiştirildiğinden dolayı renk olarak daha pembe durumda. Bu karidesten değil de kullanılan suyun tuzluluk oranının bunda etkili olduğunu düşünüyorum.
Eniştem ve ablam balıkçılık yapıyor bu duruma oldukça hakim sayılırım 🙂 yerli çiftlik somonlarının eti daha açık renklidir. 1-2 sene önce yurtdışından somon gelmişti bildiğiniz kırmızı et gibi rengi vardı, yurtdışından gelen somonlar temizlenmiş olarak geliyordu aynı olayı geçen belgeseldede gördüm temizlenmiş olması daha uzun süre bozulmaması için yapıldığı söyleniyor.
Uygun şartlar olursa denize avlanmak için gitmeyi planlıyorum 🙂
Uygun şartlar olursa denize avlanmak için gitmeyi planlıyorum 🙂
Bilginiz olsun, somon sadece doğal olarak yetiştiği ortamda pembe/kırmızı renkte olur, o renk yediği karideslerin kabuğundaki bir pigmentten gelir ve balık bu pigmenti atamadığı için rengi değişir. Yerli/çiftlik vb üretilen somonlar bu şekilde beslenmediğinden normal balık renginde olurlar ama genel tüketici alışkanlıklarından dolayı üreticiler yemlere karides unu katarlar.
Deermişim....Şaka şaka, bir kısmı bunu kimyasal yöntemlerle halleder. karides unuyla balığı kırmızılaştıran fazla yoktur.
Tavsiyem, gerçekten Norveç'ten vb gelen avlanmış somon değilse kırmızısından kaçının, illa zararlı olacak diye bir şart yok elbette ama risk almaya da gerek yok.
Deermişim....Şaka şaka, bir kısmı bunu kimyasal yöntemlerle halleder. karides unuyla balığı kırmızılaştıran fazla yoktur.
Tavsiyem, gerçekten Norveç'ten vb gelen avlanmış somon değilse kırmızısından kaçının, illa zararlı olacak diye bir şart yok elbette ama risk almaya da gerek yok.
Bu gün Ankarada cepa migrosta yerli somon vardı bir kaçtane aldım. Eğer ankarada olan arkadaşlar var ise kendilerine yakın olan migroslara bir baksın kilosu 99tl. Güzel temiz balık. Bizim eski alabalık ile norveç somonu karışımı. Bir kısmı tatlı suda yetiştiriliyor bir kısmı ise karadenizin suyuna uygun hale gelmiş durumda. Her ikisi de bol ve ucuz oluyor. Değerlendirmeniz dileği ile. Bir de akşama tabi fırında balık var. Sırından sonra yanına ne gelir ne gider onuda akşam düşüneceğiz artık.
Spor yapanlar için indirimde alınınca ton balığı konservesi çok mantıklı protein kaynağı oluyor. Civa birikmesi nedeniyle haftada 1 ya da bazen 2 kere ton balığı kesin yiyorum, umarım yeterince d vitamini de oluyordur bunda. Bunun yanında alıp balık evde balık çok pişirmiyoruz çünkü kokusu ve temizlemesi zor oluyor. Dışarıda yakında güzel ve ucuz balık yiyebileceğimiz bir yer var neyse ki. Üç tarafımız denizlerle çevrili ama okyanus kadar balık yetişmediği için kolayca ulaşamıyoruz. İnsanlardan çok talep gelirse bu sefer de trol denen deniz dibini süpüren araçlara da talep artıyor, bu da deniz yaşamını kötü etkiliyor, balıkların kökünü kurutuyor. Çok eskiden İstanbul'da ne balıklar varmış derler, şimdi bitmiş ya da çok küçük denir. O eski zamanları görmek ve balık yemek isterdim.
Fırsat oldukça sık sık tüketirim. Yaşadığınız yer ve yediğiniz balık arasında ciddi bir ilişki var, eğer evinize yakın taze balık satılan bir yer yoksa doğal olarak çok fazla tüketemiyorsunuz. Deniz kenarı şehirlerde balık bulmak çok kolay, İç Anadolu’da ise Ankara dışında taze balık bulmak gerçekten zor oluyor. Karadenizden çıkan balık Ankara’ya günlük gelir ama diğer şehirlerde talep çok fazla olmadığı için tedarik işi gerçekten sorun oluyor.
Eğer bulunduğunuz şehirde balık hali ve etrafında balık pişiriciler varsa o zaman en kral siz oluyorsunuz. Evde kokusu ve kiri olmadan balık yemek büyük keyif. Bir dönem çok iyi bir balık pişiricisi bulmuştum, haftada 2 gün en güzelinden balığı yiyip yanına salatamı mezemi hazırlayıp keyif yapabiliyordum
İntrnette bir videoda görmüştüm ve şaşırmıştım en iyi balık nerede satılır diye haliyle denize kıyısı olmayan Ankara cevabı beni şaşırtmıştı kısacası tutulan en iyi balıklar başken Ankara'ya gidiyor Eğer bulunduğunuz şehirde balık hali ve etrafında balık pişiriciler varsa o zaman en kral siz oluyorsunuz. Evde kokusu ve kiri olmadan balık yemek büyük keyif. Bir dönem çok iyi bir balık pişiricisi bulmuştum, haftada 2 gün en güzelinden balığı yiyip yanına salatamı mezemi hazırlayıp keyif yapabiliyordum
sanırım chef bro's kanalında duymuştum. Bazıları balığı tutar tutmaz temizleyip pişiriyor taze balığı pişirmeside zordur eti katlanır değişik bir şekil alır, ben avladığım büyük balıkları (kiloya yakın ve üzeri) bir gün soğutucuda bekletip öyle tüketiyorum balık bir gün dinlenmiş oluyor bana bu şekilde balık daha lezzetli geliyor.
Bu kesinlikle doğru, ömrünü Ankara'da geçirip 7 yıldır İzmir'de yaşayan ve eskiden başka kıyı illerde de (sadece turistik bölgeler değil) sık balık tüketmiş birisi olarak en iyi ve taze balığın kesinlikle Ankara'da olduğunu net olarak söyleyebilirim. Bundaki kastım gidip balıkçıdan, marketten aldığın ve ortalama bir mekanda tükettiğin balık, yani geniş kitlelere hitap eden balık ve en iyisi gerçekten Ankara'da.
Dinlendirme olayını duymamıştım, mantıken biz kendi tutmayanlar olarak zaten en az 12 saat dinlenmiş halde satın alıyoruzdur. Hatta birçok zaman 2. gününde bize ulaşıyor da olabilir.
Ben büyük balık yiyecek olduğum zaman Metro ya da Carrefour tercih ediyorum, çiftlik balığı konusunda taze ve kaliteli oluyor. Küçük balık için balıkçının yolunu tutmak gerekiyor.
Balık tutmak da ayrı bir zevk tabi, arkadaşlarla birlikte yapınca ekstra güzel oluyor
Başkaları bu şekil dinlendirme yapıyor mu? bilemiyorum açıkçası ama ben genelde bir gün sonra bu şekilde yaptığım zaman bana daha lezzetli geldi genelde büyük balıkları böyle dinlendiriyorum yorgunluğu çıkıyor Ben büyük balık yiyecek olduğum zaman Metro ya da Carrefour tercih ediyorum, çiftlik balığı konusunda taze ve kaliteli oluyor. Küçük balık için balıkçının yolunu tutmak gerekiyor.
Balık tutmak da ayrı bir zevk tabi, arkadaşlarla birlikte yapınca ekstra güzel oluyor
Küçük balıklarda ne kadar taze o kadar lezzetli oluyor hele hamsiyi yeni tutulduğu zaman kayıktan alabilirseniz o kadar leziz oluyorki hamsi kokusu bile neredeyse olmuyor doya doya yiyebiliyorsunuz.
Tutması avlamasıda bir o kadar zevkli oluyor tabi tutabilirseniz
Jump to: