Bir de ülkenin sorgulanmaz değerlerinden "üçkağıtçılık" var işin içinde, emin olun iyi diye aldığınız zeytinyağlarının bile çoğu maalesef pamuk yağı katkılı, hatta fiyatı da ucuzsa bilin ki pamuk yağı zeytinyağı katkılı.
Yabancı alır mı senden hileli yağı, İtalya'dan, İspanya'dan hatta Yunanistan'dan daha iyi ve hilesizini daha ucuza alıyor zaten.
Tarım konusundaki kıskaçtan zeytinci de nasibini alıyor. Hem destek yok hemde madenler için katledilen zeytinlikler vsr. Zeytin agaçlarını romalılar dikti biz kesiyoruz. Binlerce yıldır her türlü hava koşuluna karşı direnip bu günlere kadar gelmiş olan bu mucize ağaçları yok edip bunda da sahteciliği artırıyoruz. Dün bir markette baktığım saf zeytinyagı markaları artık 1500 civarında geziniyor. Almak isteyen buyursun alsın diyor. Koç gibi ithal olup burada paketlendiği gibi yerli olan ayçiçek yagının 200tl oldugu günlerden geçiyoruz. Yakında raflardaki saf zeytinyağı yavaş yavaş kaldırılır.
Bir zamanlar saçma sapan içeriğiyle gündemden düşüp daha az rağbet gören Riviera denilen rezil yağ yeniden popüler oldu, çünkü daha ucuz. İnsanlar da bilmedikleri için ya da "her şeye rağmen sonuçta zeytinyağı" diyerek alıyorlar. Oysa o zımbırtı tüketilebilir hale gelebilmesi için o kadar işlemden geçiyor ki, sonunda neredeyse zeytinyağı olmaktan çıkıyor.