Topic: Referandum [Anket] - page 13. (Read 21006 times)

Milletin çoğu eskide kalıyor eskiden ülkede ekmek alınırken kuyruk ve hastanelerde sıralar vardı ve Erdoğan hükümetin başına geçtikten sonra duble yollar, ve artık kuyruklar ve köprüler yapılmaya başlandı bunları herkes biliyor ama çoğu kişi bunda kaldı o yüzden birde bu yeni olan olaylar tuzu biberi oluyor halkın çoğu kesimi evet derse bu yüzden diyecektir zaten. Bazı kesim'de kendisini normal olarak seviyor onlar ayrı.

Her bireyin aklı var fikri var, bu evetçilerinde var elbet ama çok merak ediyorum hangi konuya evet, neye evet, evet demek vatana ve millete + ne ekleyecek..
Lütfen bir evetçi açık dille anlatsın mantıklı bişeyler anlatırsa bende evet diycem..

gene baslamıslar yemek dgtmaya amk

hayır çıksa kötü evet çıksa daha da kötü.

Nasıl hareket edileceğini iyi biliyorlar iyi reklam yapıyorlar iyi müzikler ve jenerikler ile süslüyorlar bu yaşanan olayların hepsi tuzu biberi oldu resmen bir kesim kararsızdı o kesimleride yanlarına çekmekdi amaç sanırım hedeflerine ulaşacaklar.

Bir Hint Atasözünde denir ki: 'EĞER BİRİLERİ OTURDUĞU KOLTUKTAN KALKMAKTA SIKINTI YAŞIYORSA KESİNLİKLE ALTINI KİRLETMİŞTİR"  bunu Bülent Arınç, Melih Götçek'e söylemiş. Aslında hepsi için geçerli.
Herkes HAYIR demeliki o koltukta Kir'e bulaşmışlar ortaya çıksın....

Kararsız %10 luk kesimide ikna edecek hareketi yaptılar. Bü hükü m3tt3n korkular vallahi. İstediklerini elde etmek için herşeyi yaparlar.

7 Haziran seçimini kaybedince millet kaosu seçti diyen zatın şakşakçıları şimdi referandumda evet çıkmazsa iç savaş çıkar diye nutuk atıyor. Kimin ne mal olduğu ortada.

Herkes özgür düşünceye sahip bu konuda hemfikiriz, demokratik olarak hayır diyeceğiz ve sonuçlarına saygı duymaz da elinizde olan veya olmayan sebeplerle bir şey olursa malum kişilerin kabahati olacak.

Söylediklerinizde sonuna kadar haklısınız. Ve evet, artık umut falan kalmadı. Çünkü umut edecek bir millet yok. Bundan sonra olacak olan ise, önce kaos, sonra savaşlar, sonrasında küllerinden doğan bir Türkiye.

Yazdıklarına sonuna kadar katılıyorum.
Öyle ki örneklerinden bir tanesi bugün üzerine düşünüp üzüldüğüm şeylerden biridir.

Şöyleki;

Cumhurbaşkanı referandum, halkın demokrasi göstergesidir dediği zamanında (2010 da) referandum da millete bu işi yıkmak için elinden geleni yaptı.
Şimdi ise aynı kişi referandum da "HAYIR" oyu verecekleri terörist ilan ediyor.
Halbuki 18 yaşında "seçilme" maddesini niye getirdikleri sorulduğunda ise, ülkemizin demokratik ülkeler arasında demokrasi alanında daha da ileri çıkmasını istedikleri için bunu yaptıklarını söylüyor, ülkenin daha demokratik olacağını söylüyor.
Oysaki demokrasinin göstergesi olarak "HAYIR" vermek isteyenleri "terörist" ilan eden bir adamın laf cambazlığından başka bir şey olmadığını anlıyoruz.

Başbakan ise anayasa değişikliğinde neler olduğundan bihaber gibi, çıkmış TV de "REJİM DEĞİŞİKLİĞİ" değil diyor.
Ya ne yaptıklarını bilmiyor maddelerden haberi yok yada rejim nedir, onun lugatında rejim hangi amaçla kullanılıyor bilmiyor...

İlk örnekteki aynı Cumhurbaşkanı hastane açılışında, hastane sayısını arttırdıklarını sağlık sistemini iyileştirdiklerini söylüyor. Bunları 15 yıl içinde yaptılar ve mevcut rejimle yaptılar. Ama yine bir laf cambazlığı yapıyor ve eski sisteme "EVET" mi "HAYIR" mı diyerek seçim öncesi propaganda yapıyor..

Herşeyi geçtim, bakın bu sistem 100% iyi bile görülebilir bütün eksilerini konuşuyoruz hadi biz malız eksileri aslında yokta uyduruyoruz diyelim. Açın okuyun cumhurbaşkanı dediğimiz ve laf cambazlığı ile değirmenini döndüren bir adama bu kadar nasıl güvenebilirsiniz?

Keza bu artık politikadan da çıkmıştır.
Televizyonda Hayır oyu vereceğini açıklayan sunucuyu işten çıkarttılar sebep olarak ise, "tarafsızlık" olduğunu söylediler. Ama gümbür gümbür "evet" diyenlerin reklamını yapıyorlar, haberlerini yapıyorlar. Hayır diyenlerle ilgili tek haber, hayır diyenlere karşıt konuşan yine "evet" diyenlerin onları bombardımana tuttukları haberler..
ama adları ne tarafsızlık. yapmayın gözünüzü seveyim, demokrasi ve  demokratiklik olayını ağızda sakız yaptılar. yol yaptılar, yol yaptılar, millete öyle bir yol yaptılarki nasıl millet ütüldüğünün farkında değil.

Üzülüyorum ben devletime milletime üzülüyorum. Hükümetler umrumda değil, sistemdeki insanlar değil sisteme inanıyorum ben.

Cumhurbaşkanımız dediğimiz adam, "ben konuşunca dolar yükseliyor" diyor. Sonra kızıp "dolar euronu da al git" diyor. İyice alışmış çiftçiye de "ananı da al git" demişti zaten. Dolara giydiriyor ekonomi mi okudun? ekonomiden ne anlıyorsun? şurada al sat yapan 6 ay tecrübeli adam ondan daha iyi ekonomiyi çözmüştür nasıl çalışır.

Oysa 15 yıldır bu ülkenin başında olan adam (başbakanlık yaptığı dönemlerle) , dolar düşmeye başlayınca "faiz" muhabbeti yapıyor yıllardır faiz muhabbeti yaptığında "doların" yükseldiğini artık 8 yaşındaki bebe bile öğrendi. Ama bu adam sözlerinin etkili olduğunu bildiği halde doları TV ye çıkıp konuşarak arttırıyorsa altında manipülasyon ararım.

ister art niyet diyin ister başka birşey inanmıyorum bu adamın dolarlarını sattığına. Satıyorsa da yakınlarına düşükten aldırıyor konuştuğunda yükselince yüksekten sattırıyordur.
ben sıradan bir insan olmasam çıkıp TV de bunları söylesem bir parti başkanı olsam ne doğru düzgün kanal yayınlar ne doğru düzgün yayınlayan kanalı dinleyen millet olur. Ama aynı şahıs çıkıp bana "şerefsiz o" "ülkeye kattığımız faydaları görmeyen kör o" dese, tüm kanallar da yayınlanır yüksek ihtimal halkın çoğuda "A haber" de sunucunun RTE ye katılıp "yollar hastaneler... vs" göz ardı edilebilecek gibi değil diye açıklamalarını dinleyip kafa sallarlar..

ben umudumu kaybettim, çevremdekilere defalarca anlatmaktan sıkıldım yoruldum hala konuşuyorsam tek sebebi, bir ümit, gelecek nesiller bizim pes ettiğimiz yerden alıp gider veya tarihte döner geçmişte bu örnekleri okur da sadece vatanına milletine "hizmet" için çalışır..
Hizmet için çalışıp, çalanlardan olmayanları görmek dileğiyle.

Hiç bu açıdan bakmamıştım ama tamamen haklısınız. Evet çıksada hayır çıksada durum hiç iyi değil. Benim gönlümden hayır geçiyor genede.

Referandum olmayacak

Evet de çıksa hayır da çıksa, emperyalizm amacına ulaşmış olacak. Böyle bir referandum ortamına kesinlikle karşıyım. Olayın saçmalığını basit olarak açıklamaya çalışacağım ve emperyalizmin neden her sonuçta kazanacağını da:

Ülkenin anayasasıyla ilgili bir değişiklik yapmak istiyorsunuz. Tamam bu pekala kabul edilebilir bir şey. Gizli kapılar ardında artık ne vaad ettiyseniz kendilerine, daha düne kadar, " benim erdoğanla görüştüğümü ve başkanlık sistemine evet dediğimi soysuzca dile getirenler var!" diyen bir parti liderini ikna ettiniz, mecliste referanduma gitmek için gerekli olan oy çoğunluğunu da sağladınız, buna da eyvallah bu da kabul edilebilir bir şey, sonuçta sizler poli-tika(çok-yalan)cısınız, sizler kadar yanar döner, beşer şaşar insanları toplu olarak görebileceğimiz başka bir alan yok, hep ülkenin yönetimindesiniz nedense Neyse  konumuza dönersek, referandum yapabilme imkanını yakaladınız. Farkında mısınız bilmiyorum ancak yapmaya çalıştığınız şey REFERANDUM ! Adı üstünde ; referandumda seçmenler "evet" veya "hayır" oylarından birini seçme hakkına sahiptirler !

Peki sizler seçmenin böyle bir hakkı varken, ekranlarda "hayır diyenler darbe teşebbüsünde bulunanlarla aynı saftadır", "hayır diyenler pkk ile aynı saftadır" , vb. cümleleri nasıl kurabiliyorsunuz ? Bu tutumunuzun vatandaşlar arasında nasıl bir bölünme, nasıl bir kutuplaşma yaratacağının farkında değil misiniz ? Bence bal gibi farkındasınız . Zaten amacınız bunu sağlamak, sizler bu görevi ifa etmek için oraya küresel çete tarafından oturtulmuş birer kuklasınız. İktidarından, muhalefetine hepiniz oraya küresel çete tarafından oturtulmuş kuklalarsınız. Ve hepiniz görevinizi başarıyla ifa ederken, Türkiye'yi yavaş yavaş bölünmenin eşiğine doğru emin adımlarla itiyorsunuz. İşte bu sebeple referandumdan ne sonuç çıkarsa çıksın kazanan emperyalizm olacak. Hayır çıksa bile, sizler zaten kolluk kuvvetlerinizle azıcık sesini çıkaran her kim olursa olsun başına copları indiriyorsunuz, biber gazlarını gözlerine sokuyorsunuz. Sizler ülkeyi uçurumun kenarına iterken, bizler 80 milyon vatandaş hep birlikte sizlerin cebini doldurmak için uğraşıyoruz. Kıyak emeklilik söz konusu olduğunda hep birlikte utanmadan arlanmadan ellerinizi kaldırarak 80 milyon vatandaşın hakkını gasp edebiliyorsunuz. Zaten meclisi de stres atmak için gidip takıldığınız bir spor salonu olarak görüyorsunuz, oturumlarda bazen boks maçı yapıyorsunuz ancak, meclisin koridorlarında hep kol kolasınız. Birinizin diğerinden hiçbir farkı yok, hepiniz tiyatro sahnesinde kendinize küresel çete tarafından biçilen rolü ustalıkla oynuyorsunuz. Yazmak istediğim çok şey var, bu böyle gider, neyse sonuç ne olursa olsun emperyalizm kazanacak, emperyalizmin kazanmaması için 80 milyonun yapabileceği tek şey var : At gözlüklerimizi çıkarıp, sadece sahnede sergilenen tiyatro oyununu izlemekten vazgeçerek, sahnenin arkasında, yanında, müdür odasında neler dönüyor bunları da araştırmak ve birleşmek ! Kurtuluşa giden yol ulustan geçer ! İnanmıyorsanız gidin bakın Yenimahalle'den çıkın ve Kurtuluş'a gidin, Ulus'tan geçeceksiniz Kurtuluş gerçekten ama gerçekten ulus olmakta, başka kurtuluş yok !

Saygılar.

"türkiye'nin 1923 ruhuyla devamı mümkün değildir" dedi zati muhteremin biri, kendisi tahmin ettiğiniz kişi değil ne yazık ki devlet bahçeli'nin bu tür sözlerine alışınız

celladına aşık olmuşsa bir millet,

ister ezan ister çan dinlet.

itiraz etmiyorsa sürü gibi illet,

müstehaktır ona her türlü zillet.


Ömer Hayyam

saygılar sevgiler

Tarihi incelediğim de son 100 sene dünya ne zaman gerilirse Türkiye'de anayasa değiştirilmiş. Bunu Soğuk savaş'ta rahatlıkla görebilirsiniz. Dünyanın en gergin olduğu 1955-1985 yılları arasında 3 anayasa yapılmış ülkemizde. Sebebi ise paylaşım. Emin olun sadece Türkiye değil dünya da karpuz gibi ikiye ayrılıyor. Türkiye'de bundan nasibini almış durumda şuan dış politikada yön çizilemiyor Suriye'de hesaplar Abd kazanacak diye yapıldı, ama abd kaybetti. O kaybedince otomatik olarak sizde kaybetmişsinizdir. Neyse anayasaya dönelim şuan ki anayasası soğuk savaşı kaldıracak yapıda değil aksine büyük aksaklıkları mevcut. Önemli bir reform yapılması şart, bunda tüm ülke hem fikir. Muhalefet dahil herkes anayasanın yetersiz olduğunu dillendirmekte. Benim anladığım mesele yapılan anayasa sonucu ülkenin rotasının yönünün nereye kıvrılacağı, Avrasya mı Atlantik mi ? Ne tarafta oy kullanacağıma gelince benim politikaya ve seçimlere ayıracak vaktim yok bu yüzden oy kullanmaya gitmeyeceğim.

Birilerinin inadına evet demek, birileri hayır diyor diye evet demek ancak kendi aklını kullanamayanların yapacağı iştir. Tam bir sürü psikolojisi ülkeyi bataklığa sürüklüyor. Buna rağmen sessiz kalınması hükümetin sindirme politikasının başarılı olduğunu gösteriyor. Benim pek ümidim kalmadı, evet çıktıktan sonra bir daha bu ülkeye adımımı atmayı düşünmüyorum.

Hala o kadar güzel açıklamamıza rağmen sert çıkışlarını koruyamayan arkadaşlar var. Şahsen benim fikirlerim farklı olmasa, o sert çıkışlardan dolayı inadına ben bile evet derdim. Olmaz doğru değil...


Hayır olsun 16 Nisan 2017 Pazar muhtemel seçim günü açıklandı, YSK nın ilanı bekleniyor