Topic: 2021-2022 Türkiye Süper Ligi Ana Konu - page 44. (Read 23233 times)

Bayern Münih gibi ligi domine etseler neden domine etti diyebilirler doğru demiş Erden Timur ancak bu hangi takım olursa olsun değişmez, Beşiktaş’ı zaten o pozisyona sokmazlar, izin vermezler, diğer yandan Fenerbahçe ve Galatasaray normal sezonda birbiriyle atışıyor, öyle bir dönemde neler olur tahmin edemiyorum, Galatasaray başarılı bir transfer politikası izliyor. Gelecek sene daha iyi olabilir bu anlamda düşününce.

Güzel kadro kurduk ettikte, şampiyonlukta değil aklım hala şampiyonlar liginde. Bu sezon eğer çeyrek final yaparsak (ki bu şekil oynarsak gruplar bile zor) seneye uefaya gitsek bile kardayız, o kadar büyük para var şampiyonlar liginde. İki sene üst üste şampiyonlar liginde çeyrek final yapan Türk takımı yok bildiğim kadarıyla, 1 kerecik yapabilsek sonra zaten floryaydı oydu buydu gayrimenkuller derken takımı bir daha asla durdurulamaz. Evet farkındayım büyük bir beklenti ve çok zor, hatta imkansıza yakın, ama bahsettiğim şeyde zaten bir kere yapabilsek ondan sonra Erden Timurun dediği gibi ülkenin Bayerni olup ligi domine etmekle sonuçlanır. Gerçi yine en çok kupa bizde ama o kadar net bir dominasyonumuz yok, ara ara şampiyonuk ara ara beklenti altı şeklinde bitcoin gibi volatil gidiyoruz.

Bence de kalmalı yani Dzeko iyi başlasa da tutarlı bir şekilde devam edeceğinin de garantisi yok. Ben Dzeko'nun Batshuayi'yi keseceğini düşünsem de tutarlılık konusunda ne olacağı hiç belli olmaz. Batshuayi en kötü ihtimalle 2. seçenek olur takımda ve Dzeko'nun formsuz olduğu zamanlarda iyi işler ortaya koyup rekabeti artırabilir de. Batshuayi satılsa bile yerine birisinin gelmesi lazım diye düşünüyorum. Bu durumda Umut Nayir eğer şanslarını iyi değerlendiremezse yine forvet krizi çıkabilir.

Umut Nayir fiziksel özellikleri ve bireysel yetenekleri itibariyle Dzeko'nun yedeği olmaya aday gibi gözüküyor. İsmail Kartal tek forvet ile oynarsa Mitchy Batshuayi Dzeko'yu yedek bırakamayacağını anlamış olabilir. Benzer durumların Galatasaray'da da sezon içinde yaşanacağını düşünüyorum. Icardi, Zaha, Zaniola ve Bakambu'dan hangisini yedek bırakırsanız bırakın onu mutsuz edersiniz. Fenerbahçe'de de benzer bir durum gözleniyor. Galatasaray ve Fenerbahçe sezon içinde bu gibi konularda bazı sıkıntılar yaşayabilir. Beşiktaş'ta ise Aboubakar dışında bir forvet yok. Bu bir yandan iyi bir yandan kötü. Galatasaray ve Fenerbahçe'deki gibi huzursuzluklar yaşamazlar ama Aboubakar sakatlanırsa altyapıdan çıkan futbolculara forma vermek zorunda kalırlar veya Cenk ile idare etmek zorunda kalırlar.

Kronik sayılmasa da sakatlanmaya meyilli olduğunu sanırım hepimiz biliyoruz. Dzeko 38 yaşında ve daha iyi form tutarsa Batshuayi gölgede kalırsa büyük bir psikolojik yıkıma da uğrar herhalde Batsman. Diğer yandan ben hala çift forvette faydalı olabilecek bir oyuncu olabileceği için takımda kalmasından yanayım. Tabi Umut Nayır’ı kendine rakip olarak görüp üçüncü forvet rolüne düşeceğini düşünüyorsa gitmekte sonuna kadar haklı. Diğer yandan Belçika’nın forvet oyuncusu iseniz her türlü rekabete hazır olmanız da gerekiyor.

Batshuayi aslında geçen sezon Fenerbahçe'ye güzel bir gol katkısı verdi ama sakatlığı ve fit olmaması sebebiyle aynı zamanda çok maç da kaçırdı. Dzeko'nun gelişiyle Batshuayi bence istediği kadar forma şansını bulamayacak. Dzeko daha ön eleme maçlarından güzel iş ortaya koymaya başladı bile çünkü. Batshuayi için ben yüksek bir bonservis teklifi geleceğini düşünmüyorum bir yandan da. Çünkü kariyeri boyunca çok istikrarlı bir forvet olmadı. Fenerbahçe beklentiyi yüksekte tutarsa bu yaz onu satamayabilir ve gelecek yaz bedavaya ayrıldığını görebiliriz.

Batshuayi bence değerlendirilebilecek bir forvet olmalı. Yani Fenerbahçe onu mutlaka takıma kazandırabilecek bir pozisyonda taktik kullanmalı. Bence 4-4-2 şu anda Fenerbahçe’ye en uygun sistemlerden birisi. 4 orta saha da kaliteli. Batshuayi ve Dzeko ikisi de kaliteli golcü ve ikisiyle Fenerbahçe kendi sisteminde büyük bir güç oluşturabilir. Inter’de Dzeko, Lautaro Martinez ile çift forvet oynuyordu. Fenerbahçe’de de bunu Michy Batshuayi ile kolayca yapabilirler.

Michy Bathshuayi takımdan ayrılmak istediği için kendisine gelen teklifleri değerlendiriyormuş. Dzeko transfer edildikten sonra ikinci plana atılacağını hissetmiştir. İsmail Kartal keşke ikisini aynı anda oynatabileceği bir sistem kursaydı. Dzeko hava toplarını indirirdi, Michy Bathshuayi de yerden hızlı oynardı. İkisinin özellikleri birbirinden farklı olduğu için rakip takımların savunma oyuncularını zorlar bu tarz forvetler genelde. Geçen sezon Valencia'ya rağmen epey gol atmış. Valencia canavar gibi bütün golleri atıyordu. Diğer forvetlere pozisyon bile bırakmıyordu. Onunla aynı sezonda oynayıp bir sezonda 20 gol atmak küçümsenecek bir başarı değil. Valencia'nın süper performansı olmasaydı Michy Bathshuayi 20 golden daha çok atardı.

Olay şu hocam, liglerin başlamasına 7 gün kaldı diye post atmışlar ve bu postta Fenerbahçe, Galatasaray, Trabzonspor ve Adana Demirspor 7 numaraları paylaşılmıştı ve beşiktaştan 7 numara Ante Rebic’in fotoğrafını kullanmamışlardı, buna Beşiktaş camiası sert tepki göstermişti haklı olarak, bu yüzden gelen tepkiler sonucunda twiti silmiş olabilirler

Galatasaray yeni sezon için henüz hazır gibi görünmüyor. Zalgiris eşleşmesinde rakibini eleyene kadar oldukça fazla zorluk çekti. İlk resmi maçlar olmasına yormak istiyorum ama bunu bir an önce aşmaları lazım. Harika bir kadro var elimizde. Sıradaki rakibimize karşı da sağlam bir performans gösteremezsek Süper Lig'in başı için de endişelerim olacak.

Tabi Süper Lig ve Avrupa maçları aynı olmuyor genelde ama oyuncular yine de şimdilik sezona hazır görünmüyorlar. Umarım bir an önce takım kimyası tekrar oturur ve kaldığımız yerden devam ederiz.

Twit silinmiş görünüyor. Olay tam olarak nedir?
Ben Fenerbahçe den ve Türk futbolundan elimi eteğimi çektim com şükür. Dün Avrupa maçları özetleri denk geldi Adanademirspor'a Kluivert gelmiş hoca olarak.
Bizim lige ne para vermeye ne de vakit ayırıp izlemeye değmez. Kalite zaten yok. Maç bittikten sonra da tantana hiç bitmiyor. Bir tek kişi çıkıpta doğru bu demiyor. Kendi tarafına doğru yontuyor. Bunlara mı para verilir bunlar mı izlenir. Kalite zaten hiç yok .

Hakemler konusunda ben de katılıyorum. Ne yazık ki hala bir Süper Lig sezonu olaysız geçip gitmiyor. VAR sistemi olmasına rağmen yine de hakem hataları devam ediyor. Bir ara yabancı hakem getirme üzerine söylentiler dönüyordu ama herhalde böyle bir şey gerçekleşmeyecek. Türk futbolunda yönetim anlayışında bir değişiklik olmadığı sürece hakemlerin kalitesi konusunda da bir şey değişmesini beklemiyorum. Umarım bir gün maçların iyi yönetilmesi konusunda büyük liglere biraz daha yaklaşabiliriz.

Süper lig 11 Ağustos tarihinde başlayacak.Yani gelecek hafta süper ligin heyecanını yaşayacağız.Süper ligi özlemiştik ve maçların başlamasıyla birlikte biraz daha keyifli vakitler geçireceğiz.Beinsports’un yaptığı ise tamamen işgüzarlık, işbilmezlik, ahlaksızlık…Bu yüzden onlar hakkında fazla konuşmaya bile gerek yok.Ya Atatürk’den haz almadılar veya Beşiktaş forması birilerine batıyor olmalı.

Artık adil hakemlerle maçlar yönetilsin istiyoruz.Her maçtan sonra kulüp yetkilileri çıkıp hakemler hakkında yorumlar yapmadan konuşsunlar.Her maç sorun görüyoruz Türkiye’de bu konuda çok zayıfız maalesef.

Beşiktaş’ı görmezden gelmeleri çok kötü hocam, adamlar zaten her türlü Türkiye’de takımları görmezden gelebiliyorlar, bu katarlılar gitse de, en azından lige adam akıllı bir yayıncı ve yayın geliri sağlansa, bu lig kalitesiyle de alakalı evet ama bu muameleler adamın canını iyice sıkmaya başladı, artık ligin yayıncısının değişmesi gerekiyor,

Türk düşmanı Katarlı beyinsizsports yine bir o çocukluğu yaparak tarafını belli etmiş. Futboldaki kirli düzenin yeni bir kanıtı daha yaptıkları tanıtımla ortaya çıkmış oldu.
https://twitter.com/beINSPORTS_TR/status/1687448854231195648
Aklı başında insanlar zaten aboneliklerini çoktan iptal etmişti ama hala abone olan kaldıysa da bu ahlaksız paylaşımlarından sonra iptal edecektir. Kimseye satamadıkları ve marka değerini yerin dibine geçirdikleri Türkiye liginde şampiyonun önceden masa başında belirlendiği sezonlar artık kimsenin umrunda değil.

Bizde el bebek gül bebek anlayışı var. İngiltere'de 19 yaşındaki çocuklardan Rooney veya Rashford çıkarken bizde 26 yaşındayken bile hala genç futbolcu olarak anılabiliyoruz. Bir de 26 yaşındaki genç yıldızlarımızın bacaklarına bakıyorum kürdan gibi. Genç yıldızlarımızın çoğu futbolu yalnızca top sektirmek zannetmiş ve fitnes salonuna hiç girmemiş. Oysa Zlatan İbrahimovic futbolu 41 yaşında bıraktığında bile kocaman karın kasları vardı. Bizim 26 yaşındaki genç yıldızlarımız ise sezonu 5 asist ve 5 gol ile kapattığında kral futbolcu olabiliyor. Böyle bir rahatlığa sahipken neden Avrupa'daki canavarlaşmış yaşıtlarıyla rekabete girsinler? Ben olsam ben de Türkiye'de kalırım ve rekabet alanımı daraltması için yabancı kuralında sınırlama isterim. Sonra da ayıplarımı örtmek için bize yeterince şans vermediler derim. Her şey kılıfına uygun ilerliyor. Bu şartlar altında kimse altyapılardan futbolcu beklemesin. Bizim önce zihniyetimizi değiştirmemiz gerekiyor.

Alt yapılardan çıkan çocuklar öyle zorla oynatılarak falan bir yere gelmez, ne zaman nepotizm orada biter o zaman gelişir, ülkemizin neresinde yok ki adam kayırma burada olsun, sağ bek kaleci antrenörünün oğlu, sol bek yönetim kurulu üyesinin torunu, stoper zaten divan kurulu başkanının yeğeni falan diye takım kuruyorlar. Arda Gülerin başına gelenler için bugün ekşide gündem olan yazıya bakın isterseniz, çocuğun kramponları mı çalınmamış, verilen sözler mi yerine getirilmemiş, oyantıcaz denilip oynatılmamış mı, bütün herkes düşman gibi davranmamış mı, bir ton söz yerine getirilmeden gitmiş çocuk, yanlış anlamayın galatasaraylıyım diye fenere laf ediyor değilim, bizim takımında aşağı kalır yani yok, 10 milyon veya üstü etmiş kaç tane çocuk yetiştirmişliğimiz var son 10 senede? Bizimde gayet berbat, Arda efendi çocukmuş bak 30 milyon kazandırdı.

Öyle zorla takıma yerli koyma kuralıyla falanda olmaz o, sen eğer zorla yerli koyarsan, yerliler etmediği değere burada oynamaya başlar, 1lik adama 3-5 vermeye başlarsın, ondan sonra elinde patlar ama yinede satamaz oynatırsın çünkü muhtaçsın. Asıl nasıl gelişir biliyor musunuz? Yerli kuralı koymazsan, yabancılarda verir o kadar para, 1lik adam 1e hatta sırf yabancı takım diye 700e gidince, bi bakmışsın ülkemizden 30-40 tane oyuncu birden gitmiş, zaten olanları demiyorum bi anda gidecek olanları diyorum. İşte tam bu şekilde gelişir, çünkü o çocuklar burada bu hamaset içerisinde yetişeceğine, gerçekten bir sistemi olan takımların hocaları tarafından yetiştirilmeye başlanır. Bizim ülkede amcasının oğlu gibi karar veriyorlar, adam akıllı tesisler kuran bile az. Bir tek Altınordu bi ara denemişti, onunda sonucu çokta iyi oldu gibi değil, belli ki başka sıkıntıları çıktı. Kontrolü ve sohbeti komple yönetimin çektiği, sadece hocaların sorumluluğunda bir alt yapı yok bizde, hepsine deli gibi baskı yapılıyor, hadi bakalım divan kurulunun başında olanın torununu oynatma, kaç hafta hoca tutuyorlar seni. Bu yüzden bizde hiç gelişme olmaz, hep kötü gider bu işler.


edit : Galatasaray bu kadar parayı nereden buluyor diye bende merak etmiştim, sonra bi videoda denk geldim meğer bizim takımın gayrimenkulu çokmuş, Erden Timur gelir gelmez futbol takımını inşaat şirketine çevirmiş ahahahah, gerçi zaten bir çoğu önceden beri olan şeylermiş, sadece değerlendirmeye başlayalım moduna girilmiş. 2 milyar dolardan fazla gayrimenkul var, satarsan sıkıntı çünkü o para bi daha gelmez, ama değerlendirir onları kullanır o paralarla başka işler yapıp büyütürsen o 2 milyar doğru insanın elinde (Erden Timur) 10+ milyar dolar bile olabilir, sonra faizi ile zaten her sene takılırsın, borç harç hiçbir şey kalmaz gül gibi geçiniriz. He yapacaklar mı yoksa sıkıyorlar mı? Onu bilemiyorum, çok şöyle yapıcaz böyle yapıcaz diip 2 gün sonra ortadan kaybolan gördü bu gözler, yapılmadan güvenmem, yapılsın tebrik ederim.

Altyapıdaki oyuncular cesur olmamalı. Altyapıdaki oyunculara değer verecek hocalar cesur olmalı. Teknik direktörler, teknik ekipler cesur olmalı. Neden bir futbolcu kendi kendine kariyer yapmaya çalışsın ki? Fifa’nın bilgisayar oyunu değil bu. Oyuncuyu takıma adapte etmek ve as kadroda oynatmak takımın görevi olmalı. Bakın her sene canavar gibi oyuncu çıkaran Münih, Dortmund, Benfica, Ajax örneklerine. Neden Türkiye’de böyle bir sistem yok? Her oyuncu Merih kadar savaşçı ve güçlü olamayabilir.

Alt yapıdan çıkan futbolcularımızın biraz cesur olması gerekiyor. Merih Fenerbahçe alt yapısından çıktı. A takımda süre alamadığı için takımdan ayrıldı. Yurt dışında kendini denemek için Portekiz'e Sporting B'ye transfer yaptı. Gerisini biliyorsunuz, İtalya liginde Juventus ile şampiyonluğu var kariyerinde. Atalanta'dan Inter'e transferi konuşuluyor şu aralar. Büyük ihtimalle de gerçekleşecek. Merih'in kariyerine bakınca hiç de el bebek gül bebek bir kariyer olmadığı görülüyor. Fenerbahçe'den ayrılıp Portekiz alt liglerinde futbol oynamış ve kendini geliştirmiş. Bence genç ve yetenekli olduğunu düşünen futbolcular kariyerlerinin erken bir dönemlerine tıpkı Merih gibi bir yurt dışı transferi yapmalı. Ancak bunu yaparlarsa gerçekten genç ve yetenekli olduklarını ispatlama fırsatı bulabilirler.

Süper lig için Bayern Münih gibi bir kadro kuruyor Galatasaray. Erden Timur çok iyi oyuncular getiriyor. Paralar gırla anladığım kadarıyla. Sağlam bir kadro ile süper ligde zaten şampiyonluk elde, çantada keklik. Şampiyonlar liginde bir sürpriz yapıp turu bile geçebilir Galatasaray. İyi bir stoper ve kaleci şart bence. Bunlarla çok farklı bir seviyeye gelebilir Galatasaray.